Halk TV, Hasret Gürses ve Emin Çapa ile yolların ayrıldığını duyurdu. Halk TV’den yapılan açıklamada “Halk TV kurumsallaşma yolunda bir adım daha atarken milletlerarası yayın standartlarının da gereği olarak tüm ekran yüzlerinden şahsî YouTube kanalların paralel yayınlarına son vermelerini istedi. Hasret Gürses ve Emin Çapa bu teklifi ve önerilen orta teklifleri kabul etmeyince ne yazık ki yollar ayrıldı” sözlerine yer verildi.
“Her şeyden evvel beni etkileyen bir bahiste alınacak kararın, karar alınmadan evvel benimle konuşulmasını isterim” diyen gazeteci Emin Çapa ise, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:
“Sevgili dostlarım, Üzülerek, bugün Halk TV ile yolları ayırdığımızı size aktarmak zorundayım. Herkesin haklı olduğu yahut kendini haklı gördüğü kimi durumlar var. Öncelikle kanalın bana “yol verdiği” yahut “git” dediği gerçek değil. Ne olduğunu aşağıda okuyacaksınız. Birinci olarak benim birtakım mevzularda, çok katı tavrım var. Her şeyden evvel beni etkileyen bir hususta alınacak kararın, karar alınmadan evvel benimle konuşulmasını isterim. Benim istediğim üzere olur olmaz farklı, fakat karar alındıktan sonra bana dayatılmasından hoşlanmam. İkincisi, ortalıkta gördüğünüz, “youtube kanalını kapatmadığı için yollar ayrıldı” tam olarak hakikat değil. Kanalıma bakarsanız, HalkTV’de yayına başladığım günden beri ne kadar az yayın yaptığımı görürsünüz. O kadar uzun ve geç saatlere uzayan yayından sonra mecalim olmadı.
Bir çok takipçim, beni, “kendilerini ihmal etmekle” suçladı, haklılar. Youtube’un kendine mahsus, samimi, informal, daha amatör bir yanı var ve onu sevmeme karşın olmadı. Zira ben her cins yayına çok ders çalışarak çıkan bir beşerim. Bu da vakit ve güç istiyor. Bugüne kadar youtube’da beşerler beni izledi ve ben de o tıklardan bir kuruş para kazandım üzere bir olay olmadı. Kazanılan para, yayın için çalışan grup ve kanalın masraflarına gitti. Esasen bunu beni tanıyan herkes biliyor. O vakit sorun ne?
Sorunun birinci modülü kanala gelirken, “youtube kanalım ölmesin” talebimi kabul eden idarenin, artık herkes için fikir değiştirmesi. Lakin bize dayatılan şey, “youtube kanallarınızı kapatın” olsaydı, bu da, kabul ederiz yahut etmeyiz, bir yere kadar tartışılabilir bir şeydi. Ben kanalın takımlı elemanı değilim, baştan mutabakatımızda da, “youtube devam edecek” vardı. Münasebetiyle kanalın bana bu türlü bir şey dayatma hakkı yok. Lakin daima söylenen, “Türkiye’nin bu durumunda, ekranda olmanız lazım” nedeniyle bu da tahminen kabul edilebilirdi.
‘KANAL GELİRİNİZİN YARISINI BANA VERECEKSİNİZ’
Kanal idaresi, youtube kanalımızı HalkTV çatısı altına getirmemizi ve böylelikle kendisini bir platform (MCN) olarak konumlamayı istiyor. Bu da olabilir. Lakin burada da bir koşul ileri sürüyor, “kanal gelirinizin yarısını bana vereceksiniz”. İşte ipin koptuğu nokta bu.
Herkes bana, “para kazanmıyorsun, o halde niçin kabul etmiyorsun? Hem de para kazanmış olursun” dedi. Fakat sorun parada değil, sorun para olsa ben o kanalda haftada 4-5 yayın yapar esasen para kazanırdım. Burada büyük bir etik sorun var, herkes o sorunu görmezden geliyor. N Bir kanalda ekrana çıkmak için, youtube kanalında yayın yapıp, onun gelirinin yarısını kanala vermek (aslında geliri kanal alıp bize verecek) bana ahlaken hakikat gelmedi/gelmiyor. Bu türlü bir şeyi kabul etmeyi alçaltıcı, incitici buldum.
Başında bu türlü anlaşsak yahut kanalın takımlı elemanı olsam yahut youtube kanalım olmasa ve “sana bir kanal kuralım” diye gelseler bu türlü olmayabilirdi. Esasen hiçbir talepte bulunmadan kanal için sponsor geliri olsun diye iktisat yayını da yaptım. Çeşitli tahlil teklifleri oldu, bir ay çeşitli pazarlıklar yapıldı. Seyirciler de bir şeyler sezdi. Lakin her uzlaşmadan sonra, uzlaşma bozuldu ve en başa döndük. Burada iğneyi kendime batırayım, birinci uzlaşma bozulduktan sonra ben de her seferinde el yükselttim.
Ama, “ben ne yayın yapsam esasen izleniyor” kelamının işveren tarafından söylenmesinin yükü, bu mesleğe epey yılını veren bir insanı incitip, öfkelendiriyor. O vakit benim gece gündüz rapor okumamın, tahlil yapmamın, içerik üretmemin hiçbir kıymeti yok yani.
Ayrılık olmaması için efor harcayan tüm dostlara teşekkür ederim. Sevgili @AysenurArslantv çok özür dilerim, olmadı. Ancak senin de daima söylediğin üzere, ben “deve için değil, lakin ilkesel pire için yorgan yakabilenlerdenim”. Ve ekrandaki her yayınımı izleyerek takviye veren, çok hoş ratinglerle, “çalıştığıma değdi” dememe neden olan tüm seyircilere de teşekkür ederim. Benim söyleyeceklerim var; bunları söylemeye devam edeceğim. Umarım siz de dinlemeye devam edersiniz. Sağ olun.”
Özlem Gürses ise toplumsal medya paylaşımında, “Yarın ben de bir açıklama yapacağım… Lakin bugün baharın birinci günü ve oğlumun doğum günü… Artık onu kucaklamaya gidiyorum. Tüm iletileriniz için teşekkürler” tabirlerini kullandı.
