Cihan Başakçıoğlu
İZMİR – Halkların Köprüsü Derneği tarafından düzenlenen 2’nci İzmir Memleketler arası Mülteci Sinema Şenliği bugün başladı.
16 Nisan’a kadar sürecek şenliğin açılışına insan hakları savunucularının yanı sıra akademisyenler ile çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri de katıldı.
Gün boyunca süren sinema gösteriminin akabinde açılış etkinliğinde birinci olarak derneğin çalışmalarını anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı.
Gösterim sonrası açılış konuşmasını yapan Halkların Köprüsü Derneği Lideri Nuray Pehlivan, uzun bir hazırlık sürecinin akabinde bu gece şenlik salonunda iştirakçilerle bir ortada olmanın çok manalı olduğunu söyledi.
‘MÜLTECİLERİN KISSALARINI GÖRÜNÜR KILIYORUZ’
Pehlivan, Halkların Köprüsü Derneği’nin, Cem Terzi’nin başkanlığında kurulduğu günden bu yana mültecilerin kuvvetli hayatlarına çeşitli formlarda dokunmaya ve gerçek bir dayanışma ortamının inşa edilmesine uğraş gösterdiğini belirtti.
Bu uğraşın muazzam bir gönüllülükle sürdüğünü ve dernek yaşamaya devam ettikçe de süreceğini söyleyen Pehlivan, şöyle devam etti:
“Hem ülkemizde hem de yaşadıkları öbür ülkelerde mültecilerin yaşadıkları zorluklar giderek katlanıyor. Ve bu zarurî göç seyahatine çıkan her bir insanın apayrı hikayeleri var. İşte köprü tecrübesi bize en çok bu öyküleri anlattı. Bizler insan hakları çabası dahilinde kamusal dostluğu yaymak için çalışırken, bu gayretimizi her daim dayanışmayla ördük. Ve yürüttüğümüz bu hak çabasında kültürel ve sanatsal faaliyetleri de dayanışmamıza dahil etmenin yollarını aradık. Sinema bize bu manada eşsiz bir imkan sunuyor, bu imkanı halklar ortası dostluğu kurma sorumluluğumuzun bir kesimi olarak görüyoruz. İşte Mülteci Sinema Şenliği de halkların köprüsü için, bu öyküleri görünür kılmanın ve halkları buluşturabilmenin bir aracı.”
Halkların Köprüsü Derneği Lideri Nuray Pehlivan GAZETE DUVAR’A VE KURUMLARA TEŞEKKÜR
İki yıldan beri pandemi nedeniyle gerçekleştiremedikleri şenliğin Halkların Köprüsü Derneği gönüllerinin uğraşlarıyla ve güçlü bir dayanışma ile hazırlandığını söyleyen Pehlivan, “Başta şenlik işçilerine, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne, Goethe Institut’a, Gazete Duvar’a ve içinde bulunduğumuz bu salonu bizler için tahsis eden ve her türlü takviyesi sunmakta tereddüt etmeyen Fransız Kültür Merkezine, son olarak sinemalarını bizimle paylaşan şenlik müddetince bizimle birlikte olacak olan direktörlere ve sinema gruplarına, huzurunuzda teşekkürlerimizi sunmak istiyorum” dedi.
Pehlivan, şenliğin bitimine dek birlikte olmak ve sinemaları birlikte izleyip söyleşmek dileğiyle tüm iştirakçileri selamladı.
KURUCU LİDER TERZİ: BU DERNEKTEKİ BEŞERLER DÜZGÜNLÜĞÜ SİYASALLAŞTIRAN VE SIRADANLAŞTIRAN İNSANLAR
Pelivan’ın akabinde konuşan Halkların Köprüsü Derneği Kurucu Lideri Prof. Dr. Cem Terzi, bu türlü bir derneğin kurucusu olmaktan çok büyük memnunluk duyduğunu söz ederek, hayatının en manalı yıllarını bu dernekte geçirdiğini lisana getirdi.
“Bu dernekteki beşerler yeterliliği siyasallaştıran ve sıradanlaştıran insanlardır. Bunu başarmış insanlardır” diyen Terzi, bir avuç beşerle 7 yıl evvel bu derneği kurduklarını belirtti.
O günlerde yaşanan süreci hatırlatan Terzi, tahlil sürecine dikkat çekerek, “Şimdi bakınca güya öteki bir ülkede yaşıyormuşuz gibi” dedi.
“Yarası olan beşerler ortasında barış kurmak kolay birşey değil” diyen Terzi, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “helalleşeceğiz” telaffuzuna de değindi.
Halkların Köprüsü Derneği Kurucu Lideri Prof. Dr. Cem Terzi Terzi, “Helalleşeceğiz diyor lakin içini doldurmak çok sıkıntı. Kamusal alanda dost olmak, acısı olanlar için kolay birşey değil. Lakin biz 7 yıldır bu kavramın içini doldurmak için çalışıyoruz. Kamusal dostluğu farklı kimliklerin birbirini eşit kabul etmesi olarak tanımladık. Tekçilikten kurtulmak farklılıkları fark etmek ve eşit ve eş paha olmak” diye konuştu.
‘HİÇBİR MÜLTECİYE SIRTIMIZI DÖNMEDİK’
Dernek olarak kuruldukları günden bugüne sokaklarda olduklarını söz eden Terzi, Suriye’de yaşanan savaş ve sonrasında milyonları bulan göç dalgası ile karşılaştıklarını hatırlattı.
“Suriye’deki iç savaşın Türkiye tarafından desteklenmesini unutmadıklarını” söyleyen Terzi, bu durumun hâlâ Türkiye’ye büyük sorumluluklar yüklediğini de belirtti.
Mültecilerin kentin art sokaklarında Türkiye’nin ucuz iş gücü olarak köle üzere çalışmaya mahkum edildiğini lisana getiren Terzi, “Bu ülkede bu beşerler kimsenin yapmak istemediği işleri yaparak hayatta kalmaya çalışmaktalar. Biz o gün bugün dernek olarak karşımıza çıkan hiçbir mülteciye sırtımızı dönmedik. Onbinlerce mültecinin sıhhat meselesini sıkıntı edindik tedavi ettik. Binlerce saha taraması yaptık. Onlarca sokak hareketi yaptık. Sempozyum yaptık. Birinci sempozyumumuza Bodrum Kıyısı’na vuran Alan Kurdi’nin ismini verdik” dedi.
‘SURİYELİ DEYİNCE TÜYLERİ DİKEN DİKEN OLAN KELAMDA TOPLUMSAL DEMOKRAT BİR SINIF VAR’
Mültecilerin o periyot yaşadıkları zorlukları anlatan Terzi, Basmane sokaklarında yaşamak zorunda bırakılan mültecilere karşı o dönemki Konak Belediyesi’nin kayıtsızlığına da dikkat çekti ve şunları söyledi:
“Bu ülkede Suriyeli deyince tüyleri diken diken olan kelamda toplumsal demokrat bir sınıf var. Bilhassa İzmir’de CHP tabanı bir Suriyeli alerjisi içeriyor. Bu sorunun Ukrayna savaşı ve göç sorunu ile daha güzel anlaşılacağını düşünüyoruz. Bu bir mülteci krizi değil, içerisinden geçtiğimiz tarihi bir süreç. Her gün bir vekalet savaşı ilan ediliyor. Suriye’de yaptıkları vekalet savaşını artık Ukrayna’da yapıp yeni mülteciler doğuruyorlar. Bu kapitalizmin ve emperyalizmin tarihi krizidir. Biz birinci günden beri Suriyelilerin hakkının mültecilik olduğunu söylüyoruz. Türkiye bütün Suriyelilere mültecilik hakkını vermelidir. Bu yetmez, 6 yıldır bu ülkenin domatesini toplayan, madeninde çalışan, okuluna giden her Suriyeliye vatandaşlık hakkı verilmelidir.”
Dernek olarak ulus kavramını “ortak hayatı paylaşan herkes” olarak tanımladıklarını belirten Terzi, bu bağlamda ulus kavramını tekçilikten kurtarmayı talep ettiklerini de lisana getirdi.
‘HALKLARIN KOROSU’ SAHNE ALDI
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Daire Lideri Kadir Efe Oruç, hoş sanatların toplumu güçlendirmede vazgeçilmez bir öge olduğuna değinerek, bu alanda sinemanın ehemmiyetine dikkat çekti.
Bugün dünyanın en değerli hususlarından birinin mülteci kavramı olduğunu söyleyen Oruç, şenliğin yaratacağı farkındalığa dikkat çekerek, emeği geçen herkese teşekkür etti.
Oruç, “Savaşsız ve felaketsiz günlere diyerek herkesi hürmetle selamlıyorum” dedi.
Kültür Sanat Daire Lideri Kadir Efe Oruç Konuşmaların akabinde şenlikte “Halkların Korosu” sahne aldı. Derneğin Kurucu Lideri Prof. Dr. Cem Terzi de Halkların Korosu ile birlikte birçok lisanda söylenen müziklere eşlik etti.
FESTİVALİN ÖN AÇILIŞI DÜN AKŞAM GERÇEKLEŞTİ
Öte yandan şenliğin ön açılışı ise dün akşam Basmane’de bulunan Bıçakçı Han’da yapılan aktiflik ile gerçekleştirildi.
Suriyeli mülteci ressamlar Rami Elhejali ve Watfaa Wahb’ın yapıtlarının yer aldığı stant ziyaretçilerle buluşurken, şenlik afişlerini tasarlayan Aslı Alpar’ın ürettiği illüstrasyonları da bu stantta yer aldı.
Serginin akabinde ise Esmeray’ın “Kestirmeden Hikayeler” isimli tek kişilik gösterisi izleyici ile buluştu.
Festivalin programına şu adresten ulaşılabilir:
