ANKARA- Türkiye’de ocak 2022 sonunda doğal gaz krizi yaşandı. İran’ın Türkiye’ye 10 gün mühletle doğal gaz veremeyeceğini açıklamasının akabinde büyük ölçekli sanayi tesislerinin gaz ve elektrik kullanımına sınırlama getirildi. Pek çok sanayi tesisinde üretim durma noktasına gelirken muhalefet, iktidara, doğal gaz depolarının doluluk oranının yüzde 27 düzeylerinde olması nedeniyle reaksiyon gösterdi.
Doğal gaz krizinin yaşandığı günlerde mevzuyu Meclis gündemine taşıyan HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Paylan’ın, güç krizini ortadan kaldırmak için atılacak adımların neler olduğu, güç krizinden oluşan ziyanların nasıl karşılanacağı, Ukrayna krizinin derinleşmesi durumunda güç güvenliği için hazırlığın olup olmadığı üzere sorularına cevap veren Güç Bakanı Dönmez, güç krizine tahlil olarak Akkuyu’da inşa edilen nükleer santrali ve Karadeniz’de bulunan doğal gaz rezervini gösterdi.
BAKAN DÖNMEZ AKKUYU NÜKLEER SANTRALİNİ İŞARET ETTİ
Enerji Bakanı Fatih Dönmez, HDP’li Garo Paylan’ın sorularına verdiği cevapta güçte ithalat bağımlılığını azaltma ismine yerli ve yenilenebilir kaynaklardan azamî düzeyde faydalanarak elektriğin daima ve uygun biçimde tüketiciye ulaştırılması ismine siyasetler benimsediklerini söyledi. Bakan Dönmez, bu kapsamda yenilenebilir güç kaynaklı elektrik üretim kapasitesinde Türkiye’nin “kayda kıymet bir ilerleme” aldığını belirterek, “2021 yılı sonu prestijiyle 99 bin 820 MW olan elektrik konseyi gücümüzün yüzde 65,1’i yerli, yüzde 53,7’lik kısmı ise yenilenebilir güç kaynaklıdır” dedi.
Yenilenebilir güç siyasetleri kapsamında Yenilenebilir Güç Kaynak Alanı (YEKA) modelleri uygulanmaya başlandığını, şimdiye kadar 2 adet rüzgâr, 2 adet güneş olmak üzere toplamda 4 bine MW’e gücünde 4 adet YEKA yarışı gerçekleştirildiğini belirten Bakan Dönmez, karşılığında, “Diğer taraftan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin 2023 yılında devreye alınmasıyla birlikte kaynak çeşitliliğinde ve heyeti güç kapasitesinin gelişiminde değerli bir adım atılmış olacaktır” dedi.
KARADENİZ GAZI: CUMHURBAŞKANIMIZCA BELİRLENEN GAYE DOĞRULTUSUNDA BİRİNCİ ÜRETİM 2023
Doğal gaz depolama konusunda “önemli” adımlar atıldığını, bu çerçevede Kuzey Marmara ve Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Tesisleri’nin devreye alındığını belirten Bakan Dönmez, bu iki deponun kapasite artırma çalışmalarının sürdüğünü söz ederek, “2023 yılında genişletme çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte 10 milyar metreküplük yer altı doğal gaz depolama kapasitesine ve bu iki tesisten 155 milyon metreküplük günlük geri üretim kapasitesine ulaşılmıştır” dedi.
Bakan Dönmez cevabının devamında ise Karadeniz’de bulunan doğal gaza işaret etti. Dönmez güç alanında attıkları adıma dair, “Karadeniz’deki Sakarya Alanında bulunan doğal gaz Karadeniz altı boru sınırları aracılığıyla taşınacak olup, Cumhurbaşkanımızca belirlenen gaye doğrultusunda birinci üretim 2023 yılında yapılarak vatandaşlarımızın kullanımına sunulacaktır. Bu kapsamda yürütülen çalışmalara belirlenen takvim doğrultusunda devam edilmektedir” sözlerini kaydetti.
HDP’Lİ PAYLAN: HERKES SARFİYAT MERSİN’E BİZ GİDERİZ TERSİNE
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Türkiye’de yaşanan güç krizinin tahlili için nükleer ve Karadeniz gazının işaret edilmesine reaksiyon gösterdi. Bütün dünyanın güç krizini çözmek için yenilenebilir güce hakikat koştuğunu belirten Paylan, “Bütün dünya, rüzgâr ve güneş gücüne yanlışsız yatırım yaparken bizde maalesef, herkes masraf Mersin’e biz gideriz aksine, nükleer güce sarılan bir anlayış var. Nükleer öldürür, büyük bir risktir. Birebir vakitte da çok kıymetli bir güç. Şu anda rüzgar gücü 5-6 cent’e üretilebilirken nükleer enerjiyi 13 cent’e yani iki buçuk kat bir paraya satın alacaklar. Bu milyarlarca dolar kaynağın yurt dışına akması demek” tabirlerini kullandı.
‘GAZLA PEYNİR GEMİSİ YÜRÜMÜYOR’
İktidarın Karadeniz gazı ile ilgili “müjdelerine” karşı, “Gazla peynir gemisi yürümüyor” diyen HDP’li Paylan, “Sürekli ‘Gaz çıkaracağız’ diyorlar fakat topluma fahiş fiyatta doğal gaz satıyorlar. Hem nükleere hem de Karadeniz gazını işaret etmeleri vatandaşa sadece umut satmak manasına geliyor. Bilhassa nükleer santral bir umut değil, karanlıktır. Hem ekolojik hem de maliyet manasında karanlıktır” diye konuştu.
Enerji Bakanı Dönmez’in, krizden çıkış olarak nükleer santrali ve Karadeniz gazını işaret etmesini “Aymazlık” olarak niteleyen HDP’li Paylan, “Dünyayı ve dünyanın gidişini okuyamıyorlar. Dünya nükleerden çıkıyor. Almanya nükleer santrallerini kapattı. Pek çok ülke nükleer güçten çıkarken biz nükleer güce yöneliyoruz. Bu da vaktin ruhunu okuyamamak demektir. Nükleer güç trendi 30 yıl evvel vardı. Bizse artık yöneliyoruz, bu kabul edilemez. Güç Bakanlığı’nın güç vizyonu çağın gerisinde kalmış, bu cevap da bunu gösteriyor” dedi.
