Bircan Değirmenci
Şivan Perwer, son devirde yaşanan konser yasaklarına ait konuştu. Kendisinin de bu yasaklardan muzdarip olduğu için 50 yıldır ülke dışında olduğunu hatırlatan Perwer, “Ne olursa olsun sanatçı dostlarımız korkmadan müziklerini söylemeye devam etmeliler. Bu gidişat kesinlikle değişecek” dedi.
Sanatçı Aynur Doğan’ın Kocaeli’nin Derince ilçesinde yapılması planlanan konserin belediye tarafından yasaklanması, Metin-Kemal Kahraman’ın Muş’ta yapılacak konserinin Valilik tarafından engellenmesi, Amed Kent Tiyatrosu’nun Kocaeli’de oynayacağı Don Kîxot oyununun Çayırova Belediyesi tarafından iptal edilmesine yönelik yansılar sürerken Şivan Perwer de sanatçı dostlarına takviye bildirisi verdi.
‘HANİ EŞİTLİK, HANİ DOSTLUK, HANİ KARDEŞLİK?’
20 Mayıs’ta Erbil’de vereceği konser öncesi görüştüğümüz Perwer, Türkiye’de 30 milyondan fazla Kürt’ün yaşadığını anımsatarak şöyle konuştu:
“Eğer kanunlara, Allah vergisine, dine, imana inancınız varsa, insanca düşünüyorsanız, bu türlü derin bir tarihe sahip olan ve harika bir lisanı konuşan, ‘Kürt’üm’ diyen, milyonlarca olan bir halkın müziklerini yasaklayamazsınız. Ne olursa olsun o millet o müziklerle seviniyor, ruhu ısınıyor, umutları yükseliyor. Aslında Kürt’ün elinde ne kalmış ki? Ülkesi paramparça, her şeyi ayaklar altında. Bir konseri bile çekemiyorlar. Bu yapılanlar çok ayıptır. Bu devlet kanunlarının eşit bir sisteme sahip olduğunu söylüyor. Hani eşitlik, hani dostluk, hani kardeşlik?”
‘NİYE BİZİ YOK SAYIYORSUNUZ?’
Türkiye’nin bu bahiste kesinlikle değişmesi gerektiğini belirten Perwer, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin bu sistemi bu türlü bir metotla yürütmesi yalnızca Kürtlere değil Türk halkına da ziyan veriyor. Milletin emeğini al, silaha ver, silahı da halka karşı kullan. Kendi halkına kullanıyorsun, diğerine değil. Kimse Türkiye’nin sonlarını bozmamış. Kürt halkı yalnızca, ‘Biz de insanız, biz de sizin üzereyiz. Bizim de kıymetlerimize insanca hürmet gösterin’ diyor. Şayet siz bu devletin bizim de devletimiz olmasını istiyorsanız bizi de eşitçe, doğrularımızla, gerçeklerimizle kucaklayın. Niçin bizi bu hale düşürüyorsunuz? Niçin bizi yok sayıyorsunuz? Niçin bizi yok etmek için her türlü metodu kullanıyorsunuz? Siz bu türlü yaparak kendinize de ziyan veriyorsunuz. Zira insanlığa sığmayan şeyler yaptığınız için dünyada size karşı büyük bir antipati oluşmuş durumda.”
Şivan Perwer ve Bircan Değirmenci
‘SANATÇI DOSTLARIMIZ KORKMADAN MÜZİKLERİNİ SÖYLEMEYE DEVAM ETMELİ’
Söylediği müziklerden ötürü kendisinin de bu cins yasaklamalara maruz kaldığı için 50 yıldır yurt dışında olduğunu belirten Perwer, son olarak şu sözleri kullandı:
“Şarkılar hayatı anlatan bedellerdir. Ben de bu durumdan muzdarip oldum fakat benim için gam olmadı. Ben hiçbir vakit doğrularımdan vazgeçmedim. Bugüne kadar devam ettim ve devam da edeceğim. Bizim kanılarımız, asla onlarınki üzere değil. Biz halkların birbirini sevmesini, saygılı olmasını, beşerler ortasında sevginin gelişmesini istiyoruz. Türk’ün de, Kürt’ün de, Arap’ın da, öbürünün de. Dünya hepimizin, herkesin kendi kıymetleriyle yaşama hakkı vardır. Bu haktan ötürü saygılı davranalım, bu çok değerli. Benim her vakit vereceğim bildiri böyledir. Biz kimseye karşı asla düşmanlık beslemiyoruz. Biz diyoruz ki toplumlar birbirinin düşmanı değil, bunu yapan sistemlerdir, güçlerdir, para babalarıdır, gözü doymayanlardır. Türk halkının Kürt halkına karşı düşmanlık beslediğini zannetmiyorum lakin Türk halkının başını o denli bir yapıya getirmişler ki, ondan Kürt’e karşı bir nefret yaratılmaya çalışılmış. Bunu devlet yapıyor. Halbuki devlet toplumlar ortası bağı yaratmalı. Sanatçı dostlarımız ne olursa olsun korkmadan müziklerini söylemeye devam etmeliler. Müzikler kadar duyguyu dolduran bir şey yok, ruhun besinidir. Bu gidişat kesinlikle değişecek.”
