İZMİR – Muğla’nın Milas ilçesinde Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ’ye ilişkin iki termik santrale kömür sağlamak hedefiyle Akbelen Ormanı’na yapılmak istenen kömür madeni alanına karşı İkizköy halkı ve etraf aktivistleri tarafından başlatılan uğraş sürüyor. Nisan ayında maden işletme müsaadesi veren Tarım ve Orman Bakanı imzalı kararın iptali için açılan davada, bugün uzman keşfi yapıldı.
Enerji ve Natürel Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği ise gece saatlerinde Resmi Gazete’de yayımlandı. Değişikliğe nazaran zeytinliklerin de maden faaliyetleri için kullanılabilmesinin önü açılırken, değişikliğin Akbelen Ormanı’nı da etkileyebileceği düşünülüyor. Değişikliğin eksper keşfi öncesi yapılması da dikkat çekti.
BİLİRKİŞİLERE RAPORU HAZIRLAMALARI İÇİN 10 GÜN MÜDDET VERİLDİ
Keşif öncesi alanda toplanan bölge halkı ve etraf aktivistleri, “Akbelen için adalet”, “Başka bir dünya yok” yazılı pankartlar ile “Santrali boşalt ormanı değil”, “Kömürü değil hayatı savun” yazılı dövizler taşıyarak keşif sonlanana kadar bekleyişini sürdürdü. Yaklaşık 7 saat süren keşifte tarafların, müdahillerin, keşif mahallinde bulunan kurum temsilcilerinin açıklamaları dinlendi. Uzmanlara, naip üye tarafından yönetilen sorular doğrultusunda gerekli incelemeyi yaparak detaylı ve gerekçeli olarak hazırlayacakları 10 örnek raporu mahkemeye sunmaları için raporu hazırlamaları için otuz gün müddet verildi.
AVUKAT CANGI: HAYATI SAVUNMAYA DEVAM EDECEKLER, AKBELEN’İ VERMEYECEKLER
Bilirkişi keşfi sonrası köylülerin avukatlarından Arif Ali Cangı açıklama yaptı. Maden ocağı açılmasına ait Tarım ve Orman Bakanlığının vermiş olduğu müsaadenin iptal davasında ikinci kere keşfe gittiklerini söyleyen Cangı, “Daha evvelki keşifte hakarete uğramıştık, yok sayılmıştık. İtirazlarımız üzerine keşif tekrar edildi. Şu anki işletilen maden alanının alanı ne hale getirdiğini gösterdik uzmanlara. Akbelen Ormanı’nı gösterdik. Ayrıyeten, Akbelen Ormanı’nın altından geçen su kaynaklarının çıktığı su kuyularını gösterdik ki bu su kuyuları Bodrum’un, Güllük’ün, havaalanının ve bölgenin suyunu sağlayan kaynaklar. Şayet Akbelen Ormanı’nda maden açılırsa bu su kaynaklarının kuruması ya da kirlenmesi riski var. O nedenle uzmanlardan bilhassa bu hususa dikkat etmelerini istedik” diye konuştu.
Bu sabah zeytincilikle ilgili olarak Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nde bir değişiklik yapıldığına da dikkat çeken Cangı, Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılmasına Dair Kanunun 20’inci Maddesi’ne muhalif olarak zeytinliklerin madenciliğe açıldığını söyledi. Cangı şöyle devam etti:
“Sanki bizim keşfimizi bekler üzere ya da keşfimize müdahale edercesine bu türlü bir yönetmelik değişikliği oldu. Lakin sabahtan beri ‘Akbelen Ormanı için Adalet’, ‘ Zeytin İçin Adalet’ sloganları çınlıyor burada. Bugünkü keşfimiz birebir vakitte zeytinliklerin madenciliğe feda edilmemesi için yapılan uğraşın bir simgesi olacak. Bu kitle ve ömrü savunan, destekleyen tüm hayat savunucuları Akbelen Ormanı’nı Vermeyecekler, zeytinlikleri vermeyecekler. Ömrü savunmaya devam edecekler.”
‘KÖMÜR ÖLDÜRÜR, ZEYTİN YAŞATIR’
Açıklamada konuşan İkizköy Kardok Derneği Lideri Nejla Işık ise Akbelen Ormanı’nın İkizköylüler için değerini uzman ve hakime anlattıklarını söyledi. İkizköy topraklarından vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Işık, “Buranın akciğerimiz olduğunu, en başta pak havamız olduğunu anlattık. Buradan sularımızın, kuyularımızın nasıl beslendiğini anlattık. Buradan geçimimizi nasıl sağladığımızı anlattık. Keçilerimizi, koyunlarımızı, hayvanlarımızı, en kıymetlisi zeytinlerimizi anlattık. Zeytin şifadır dedik. Kömür öldürür, zeytin yaşatır dedik. İstediğimiz her şeyi elimizden geldiğince, lisanımız döndüğünce anlattık. Akbelen Ormanı’ndan da, İkizköy’ün topraklarından da vazgeçmiyoruz” dedi.
‘BİZİM AÇIMIZDAN HOŞ BİR KEŞİF OLDU’
Davaya davacı Kardok Derneği’nin uzmanı olarak katılan halk sıhhati uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa ise hususun sıhhat boyutuna dikkat çekti. Karababa, “Neşeliyiz. Bugün Akbelen Ormanı’nın kömür madenciliğine feda edilmemesi için açtığımız davanın keşfi bizim açımızdan hoş bir keşif oldu. Halk sıhhati açısından Akbelen Ormanı’nın ne derece kıymetli olduğunu anlatmaya çalıştık. Akbelen Ormanı’nın korunmasıyla buradaki hava kalitesinin nasıl yeterli olacağını, kömüre feda edilirse madencilik faaliyetleri nedeniyle havanın, toprağın, suyun nasıl kirleneceğini ve bunların da insan sıhhati açısından, öbür ömür öğeleri açısından nasıl riskler doğuracağını mahkeme heyetine anlatmaya çalıştık” dedi.
