AK Parti idaresindeki Beykoz Belediyesi bünyesinde çalışan 7 personel DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’na üye olduktan sonra işten çıkarılmalarının akabinde Beykoz Belediye Lideri Murat Aydın’ın bir toplantıda, “Bizim çalışanın, çalışanın hakkını koruyan lakin devletle de hengamesi olmayan bayrakla da hengamesi olmayan ulusal olan sendikanın tarafında olmamız gerekiyor. Bizim sendikaya kayıtlı olan arkadaşlarımız tartıyla Hak-İş’e kayıtlı olan arkadaşlarımız” dediği ortaya çıktı.
Sorularımızı yanıtlayan Aydın kelamlarını kabul ederek, “Hayır yalanlamıyorum, konuştuysam konuşmuşumdur. Sözlerin bir önü vardır, gerisi vardır. Bütününe baktığınız vakit biz Beykoz halkına hizmet etmekle hükümlüyüz ve ben bunu severek yapıyorum. Bu hizmetin önünde birileri mani olmaya kalkarsa biz o manisi de kaldırmak zorundayız. Kaldırırız” diye konuştu.
AK Partili Beykoz Belediyesi’nde çalışan Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş’ten istifa ederek DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’na geçen emekçilerin işten çıkarıldığı geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yansımıştı. İşten çıkarmalara yansılar sürerken mart ayı başında gerçekleştirilen AK Parti Beykoz İlçe Başkanlığı Lokal İdareler Müracaat Meclisi’nde Belediye Lideri Murat Aydın’ın yaptığı konuşmalar ortaya çıktı. Edinilen bilgiye nazaran mecliste sorulan sorular üzerine işten atılan emekçilerin durumu ve belediyedeki sendika süreci de gündeme geldi. Aydın burada yaptığı konuşmada sürece ait şunları söyledi: “Türkiye’de birkaç tane sendika var. Bu sendikalardan bir kısmı direkt siyaset yapıyor. Bir kısmı da sendikacılık yapmaya çalışıyor. Personelin, çalışanın haklarını muhafazaya çalışıyor. İdeolojik olanlar var içerisinde. Ne yaptığını, ne ettiğini hepimiz biliyoruz. Biz irade olarak bunu söylemek doğrudur, yanlıştır vesaire vesaire lakin ben net biliyorum ki DİSK emekçinin hakkını muhafazayı mazeret ederek hizmetin önünde mani olmaya çalışan bir tutum sergiliyor” dedi.
‘HANİ AK PARTİLİ’YDİNİZ’
Aydın şöyle konuştu: “İşçinin, çalışanın hakkını koruyan ancak devletle de hengamesi olmayan bayrakla da arbedesi olmayan ulusal olan sendikanın tarafında olmam gerekiyor benim, ben öyleyim. Bizim sendikaya kayıtlı olan arkadaşlarımız yükle Hak-İş’e kayıtlı olan arkadaşlarımız. Bu arkadaşları biz işe aldık. AK Parti aldı, AK Partili diye aldı. Bizim yerimiz belirli. CHP’nin üyesi olayım gelip AK Parti’de çalışayım. Bu nasıl olacak? ‘DİSK’e üye olayım’ nereden çıktı kardeşim. Sen AK Partili değil misin? Senin hakkın verilmiyor mu? Daha toplu kontrat yapılmadı işte birinci sefer yapılacak. Burada hakkını alamazsan gereği yapılır. Niçin bırakıp gidiyorsun, hani AK Partili’ydin? Ben hal takınmayacak mıyım? Hani biz kadroyduk? Bu ekibin havasını bozmak isteyen, grup ruhunu ortadan kaldırmak isteyen, bayrakla kederi olan, AK Parti’yle, Recep Tayyip Erdoğan’la kederi olan sendikayı ben buraya sokmam. Çok açık ve net. 200 tane bizim aldığımız arkadaş tuttu, başka sendikaya geçiyor. Anlatıyoruz, ‘olmaz’ diyoruz. Bu mevzudaki tutumumuz açık ve net. Sendika da sendikalığını yapsın. Çalışanlara sahip çıksın, haklarını korusun. Bizim bu türlü bir duruşumuzun olması gerekiyor.”
‘BOYNUMUN BORCU’
Telefonla ulaştığımız Aydın konuşmasına ait sorularımızı yanıtladı. Personellerin AK Partili olduğu için alındığına ait sorumuza Aydın, “AK Partili diye aldık demiyoruz canım. AK Parti iktidarı olarak aldık demişizdir” dedi. Personellerin istediği sendikayı seçme hakkı olduğunu söylememiz üzerine Aydın şu tabirleri kullandı:
“DİSK bizde var. Bizde Hak-İş de var. Taşeronlardan gelen arkadaşlarımız Hak-İş’e üye oldular. Gerisinde burada siyaset yapılıp iş ortamını, huzurunun kaçtığını tespit ettik, gördük. Bu da burada kamplaşmaya, ayrışmaya yanlışsız bir hareket oldu. Münasebetiyle iş barışının sağlanması için burada Beykoz halkına hizmetimizi rahat ulaştırabilmemiz için, iş barışının olması için atılması gereken birtakım adımları attık. Yine de atarız. İş barışının ve huzurunun sağlanması için ne yapılması gerekiyorsa biz onları yaparız. Bizde DİSK de var, Hak-İş de var ancak benim durduğum yer muhakkak. Ben hizmet üretmeden yanayım. Hizmeti provoke edecek olanlara karşı da halimizi ortaya koymamız lazım. Bizi Beykoz halkı kendilerine hizmet üretelim diye seçti. Bu hizmetin önünde pürüz oluşturan her kim varsa onunla uğraş etmek Beykoz halkı ismine benim boynumun borcu. Gelecekte de ederiz. O denli bir şey inşallah olmaz lakin olursa… Bizim şu anda hiçbir sorunumuz yok. Belediyede mesai arkadaşlarımız huzur içerisinde hemşerilerimize hizmet sunmaya devam ediyoruz.”
‘KENDİLERİ BİLİR’
Aydın, Hak-İş’ten DİSK’e geçen üyelere ait ise şunları söyledi: “Kendi tercihleri, kendileri bilir ancak biz çalışma huzurunu bozanla uğraş ederiz. Hizmete pürüz olanla gayret ederiz. O bizim vazifemiz.” Konuşmayı yalanlayıp yalanmadığını sormamız üzerine ise Aydın, “Hayır yalanlamıyorum, konuştuysam konuşmuşumdur. Bu maiyette konuştum ben. Tabirlerin bir önü vardır, ardı vardır. Bütününe baktığınız vakit biz Beykoz halkına hizmet etmekle hükümlüyüz ve ben bunu severek yapıyorum. Yetkiyi onun için bize verdiler. Bu hizmetin önünde birileri mani olmaya kalkarsa biz o manisi de kaldırmak zorundayız. Kaldırırız” dedi.
‘ENGEL DİSK Mİ?’
“Bu mahzurdan kastınız DİSK mi?” diye sorumuz üzerine ise Aydın, “Allah Allah. Türkçe konuşuyorum. Anlatıyorum. Hoş güzel anlatıyorum. Tekrar özetliyorum. Beykoz halkına hizmet etmek bizim vazifemiz. Belediyede huzurun olması lazım. Mesai arkadaşlarımızla bizim uyumlu bir formda esasen çalışıyoruz. O uyumlu çalışmanın devam etmesi lazım. O ahengi bozmak isteyenlerle biz uğraş ederiz Beykoz halkı ismine. Kimsenin partisine de bakmayız. Sendika sendikacılığını yapacak. İş yerinde çalışanları özlük hakkının daha fazla olması için gayret edecek. İş yerinde arbede olsun diye ortaya çıkmayacak. DİSK sendikasını buradan kaldırmak istesek onunla ilgili bir tutum takınırdık. O denli bir halimiz yok lakin çalışma barışının devam etmesi lazım” diye yanıtladı.
