Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Bayyurt, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasret Berk Albachten ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Ercan’ın vazifeden alınmasını yerine üniversite dışından üç yeni dekanın atanması kararını yargıya taşıdı.
Akademisyenlerin yaptığı yazılı açıklama şöyle:
“Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak demokratik, özgür ve özerk üniversite talebimizi farklı yollarla lisana getirmeyi sürdürüyor ve hukuk çabamıza tıpkı sorumluluk, kararlılık ve tutarlılıkla devam ediyoruz.
Bildiğiniz üzere, Boğaziçi Üniversitesi’nin özerkliği, özgürlüğü ve hukuksal kişiliği yaklaşık on üç aydan beri planlı bir siyasi hücumun amacındadır. Bir yılı aşkın müddettir üniversitemizde hukuka alışılmamış pek çok uygulamaya şahit olduk. Bunların tümü hukuksuzluğu açık olan teşebbüslerdi ve iptalleri için Danıştay’a ve çeşitli idari mahkemelere yirmiye yakın dava başvurusu yaptık. Üniversitemizin dört fakültesinden üçünün dekanlarının tıpkı anda birebir süreçle, haklarında yürütülen disiplin soruşturması münasebet gösterilerek vazifelerinden alınmaları şu ana kadar gerçekleştirilen taarruzlar içinde en ağırı, siyasi maksadı en besbelli olanıdır. Burada birinci derece sorumlular üç dekanımıza mesnetsiz münasebetlerle disiplin soruşturması açan gayrimeşru olarak nitelediğimiz üniversite idaresi ve üç dekanımızı vazifeden alan Yüksek Öğretim Kurumu’dur. Bu bağlamda, dördüncü fakültemiz olan mühendislik fakültesinin yasa ve yönetmeliklerle belirlenmiş olan 3 dekan adayından birisinin de altı ay sonra hala YÖK tarafından atanmadığının, yerine bir rektör yardımcısının gayrimeşru dekan vekili olarak vazife yapmakta olduğunun da altını çizeriz.
Üç dekanımızın birden vazifeden alınması, siyasi saiklerle üniversitemizi ve üniversiteleri antidemokratik olarak ele geçirmek maksadıyla gerçekleşmiş alenen hukuksuz süreçlerden sadece birisidir. Kamu üniversitelerinin siyasî güdüm altına alınma uğraşının yalnızca üniversiteler için değil tüm toplum için telafisi güç ziyanlar doğuracağı aşikârdır. Bu nedenle bir kamu üniversitesi olan Boğaziçi Üniversitesi’nin akademisyenleri olarak üniversitemizde gerçekleşen bu misyondan alma sürecinin durdurulması isteğiyle yargıya başvurduğumuzu kamuoyuna hürmetle duyururuz.”
AVUKAT FIRAT KUYURTAR: SORUŞTURMALARDA KARAR VERİLMEDİ
Boğaziçili akademisyenlerin avukatı Fırat kuyurtar, vazifeden alınan üç dekanla ilgili olarak şu bilgileri verdi:
“Boğaziçi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Eğitim Fakültesi ve İktisadi İdari Bilimler Fakültesi dekanları Yükseköğretim Konseyi Başkanlığı’nın 19.01.2022 tarihli süreci destek gösterilmek suretiyle birebir anda ‘görevden alınmış’lardır. Boğaziçi Üniversitesi’nin gayrimeşru rektörü Prof. Dr. M. Naci İnci’nin yaptığı açıklamaya nazaran dekanlar, “işledikleri disiplin cürümleri nedeniyle” dekanlık misyonlarından alınmışlardır.
Oysa ki vazifeden alınan dekanlar hakkında açılan soruşturmalarda şimdi bir karar dahi verilmiş değildir. Soruşturmalar misyondan alma sürecine yer hazırlamak üzere gayrimeşru bir hedefle açılmıştır. Açtığı soruşturmalarla misyondan alma kararına taban hazırlayan rektörlük, vazifeden alma kararına imza atan YÖK’ün yegane maksadı, Anayasa ve Yükseköğretim Kanunu’nu hiçe sayma değerine üniversitenin idari ve bilimsel özerkliğini büsbütün yok etmek, üniversite konseylerinde çoğunluğu elde ederek kadrolaşmak, denetim etmek, özerk ve özgür üniversiteyi çökertmektir.
Açıkça ölçüsüz nitelikli misyondan alma kararının muhatabı da hiç kuşkusuzdur ki üniversite akademisyenleri ve bileşenlerinin tamamıdır. Açıklanan nedenlerle, bir yılı aşkın müddettir üniversiteyi yıkıma uğratma değerine pervasız ve hukuksuz süreçler yapan yönetimlerce elbirliği ile alınan vazifeden alma sürecine karşı Ankara Yönetim Mahkemesi’nde yürütmenin durdurulması istemli iptal davası açılmıştır.” (HABER MERKEZİ)
