Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş, AK Parti iktidarına seslenerek, “Şimdi hepinizin elinde birer akıllı telefon var. Telefonlarınızda uygulamalar var. Bu uygulamalar en geç ayda bir güncelleme uyarısı verir. Yahu 20 yıldan beri size güncelleme uyarısı yapılıyor, siz hepsinde ‘daha sonra anımsat’ diyorsunuz. İstiyorsunuz ki illa telefonun şarjı bitsin. Değişmenin vakti geldi” dedi.
Hüseyin Baş, dün partisinin Şanlıurfa vilayet kongresine katıldı. BTP Şanlıurfa Vilayet Başkanlığı’na Muzaffer Yağmur’un seçildiği kongrede konuşan Baş, konuşmasının başında esprili bir lisanla, geçen günlerde söylediği müziğin toplumsal medyada ağır ilgi görmesine değinerek, “Türkiye’de baya bir insan beni sahne şovumla tanıdı. Zannediyorlar ki ben müzikçiyim. Hayır ben müzikçi değilim fakat şarkıcılık yapabilirim. Ben siyasetçiyim, ben bu ülkenin dış siyasetini çözebilecek siyasetçiyim. Ben ülkenin dış siyasetini, iktisadını, adalet sıkıntısını, ben bu ülkedeki hukuk sistemini oturtabilecek, ben bu ülkede sizin yaşadığınız ne soru varsa çözebilecek siyasetçiyim” dedi.
‘ARABULUCU OLACAĞIZ DİYE ORTADA KAYNAMAYALIM’
BTP Genel Lideri Hüseyin Baş konuşmasında, dünya ve ülke gündemine ait şu değerlendirmede bulundu:
“Şimdi, Rusya-Ukrayna problemi var. Bizimkiler çıkmış, ‘Arabulucu olacağız’ diyor. Arabulucu olmak düzgün beğenilen da ortada kalmak güzel bir şey değil. Ortayı bulacağız derken ortada kaynamayalım. Arbedelerde en çok dayağı ortadaki yer. Bunlar, en büyük ihracatı yapan ülkeler. Bu kriz sürecinde biz, buğday fiyatlarının tekrar yükseldiğini görüyoruz, daha da yükseldiğini göreceğiz. Benim gözümde tarım hiçbir vakit ticari bir dal olmamıştır. Tarım, devletler için her vakit stratejik bir kesimdir. Bunun ne kadar değerli olduğunun çok kısa bir vakit sonra tekrar farkına varacağız. Biz, ‘ekmek şu kadar lira oldu’ diye oturup ağlıyoruz. Kardeşim, sen buğdayı bile ithal edersen elbette ki senin ekmeğin kıymetli olur. Artık parası olmayan makarna yer değil mi? Makarna da yiyemeyecek.
ARTIK BİR ŞEYLERİ DEĞİŞTİRMENİN VAKTİ GELDİ
THY’yi satacaklar. THY’yi satmadan evvel kendi uçak filonu satacaksın. O denli milletin şirketini satarak olmaz. Bu iktidarın en büyük sorunu güçlü bir iktidarı olmaması. Devamlı kandırılıyor, bu kadar olur mu yahu. Senin kandırıldığına üç yaşındaki çocuk kanmaz kardeşim. Senin hiç mi hesabın, hiç mi muhaseben yok? Demek ki buradan ne anlıyoruz; artık bir şeyleri değiştirmenin vakti geldi.
DEMEK Kİ BU İŞLER DOLAR SATMAKLA OLMUYOR
Bakan çıktı, bana yanıt verdi. Sayın Bakan, ‘Birisi çıkmış demiş ki 40 milyar dolar olmadan bu iş olmaz, bu kadar büyük paraya ne muhtaçlık var’ diye bana yanıt verdi. Artık Bakan’a söylüyorum; ‘Ey Bakan, madem bir gecede 1 milyar dolar satıldı diyerek doları o kadar düşürdün, aklın yok mu, sat bir 1 milyar dolar daha bir daha düşsün haydi. 3 daha sat, 5 daha sat. Para mı senin için? Sat da düşsün, niçin yapamıyorsun? Paran mı bitti? Demek ki bu işler o denli 3 lira ile 5 lira ile olmuyor. Olsaydı yeniden düşerdi, satar satar indirirdin. Pekala dolar bizim için niçin bu kadar kıymetli? Her şeyimiz ithal de ondan. Bu türlü bir ortamdayız.”
VER ELEKTRİĞİ BELEDİYELERE, BAKIN BAKALIM İNDİRİM YAPIYORLAR MI?
Çıkmışlar ‘Belediyeler suda indirim yapsın’ diyorlar. Bir teklifte bulunacağım; elektrik işletmelerini belediyelere verin, bakın bakayım ona indirim yapıyorlar mı yapmıyorlar mı? Niçin suyla uğraşıyorsun.
(Hükümetten gelen, ‘elektriği devlet olarak sübvanse ediyoruz’ açıklaması için) Benim için sübvanse yapma; ver bana paramı, ben yönetimimi, muhasebemi yaparım. Niçin sende duruyor para? Demek ki öteki bir şeyler dönüyor, bu kadar kolay. Bilmiyorum artık beşli çete mi, onlu çete mi, peçete mi?.. (URFA/ANKA)
