CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, AK Parti Milletvekili Ravza Kavakçı Kan’ın AK Parti devrinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi üzerinden verilen burslarla yurt dışında eğitime gönderilmesi ile ilgili yeni bir açıklama yaptı. Ağbaba, “Siyaset Bilimi doktorası yaptığı üniversitede, kardeşi Merve Kavakçı da tez yazmış, çalışmış. Ravza Kavakçı, İstanbul halkının 2,1 milyon lirasıyla Atatürk’e küfrederek çalıntı tez yazmış. Büyük bir çoğunluğu ablasının tezinden alıntı. Tezini kendisi değil, güya ablası yazmış. Tezin her sayfasında açık intihal var” açıklamasını yaptı.
‘TEZİN İÇERİĞİ BİREBİR…’
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Teftiş Heyeti, geçmişte; belediye iştirakleri üzerinden verilen burslarla, eğitim yurt dışına gönderilen 39 kişiyi mercek altına almıştı. Teftiş Konseyi; ortalarında AKP İstanbul Milletvekili Fatma Betül Sayan Kaya, AKP İstanbul Bayan Kolları Lideri Rabia Kalender İlhan ve AKP Milletvekili Ravza Kavakçı Kan’ın da ortalarında bulunduğu 39 kişi ile ilgili yurt dışı eğitim kontratlarına uygun hareket edilip edilmediğini, yurt dışına eğitime gönderilmeleri ve sonrasında yapılan iş ve süreçler ile mecburi hizmet kurallarına uyulup uyulmadığını, taraflara haksız ve yersiz bir ödemede yapılıp yapılmadığını incelemişti.
‘HANGİ ETAPLARDAN GEÇİP BU BURSU ALDIĞINI BİLMİYORUZ’
CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, mevzuyu TBMM kürsüsünde gündeme getirmiş ve “Almış olduğu burs, burs değil bir servet. Bakın almış olduğu para 2 milyon 161 bin 291 TL. Kimle yarışmış, hangi puanla almış bunu merak ediyorum. Bu bursu büsbütün bir siyasetçiye, siyasi partiye yakınlıktan ötürü alınmış” demişti.
“Danışman hocaları tıpkı, husus tıpkı, ortaya çıkardık ki tezin içeriği de aynıymış”
Ağbaba, bugün bahisle ilgili yeni bir açıklama yaptı. Ağbaba’nın açıklaması şöyle: “Tüm Türkiye günlerdir burs skandalını konuşuyor. AKP’li üç ismin devasa burslarla yurt dışına gönderilmesi başlı başına bir skandal. Lakin araştırdığımızda bizleri bile şaşırtan ayrıntılara ulaşıyoruz. Ravza Kavakçı, Metro AŞ’de şimdi işe girmeden yurt dışında eğitim için Howard Üniversitesi’ne müracaat ediyor ve kabul alıyor. İşe girer girmez, tam bir hafta sonra, her ne hikmetse çabucak burs kazanıyor. Metro AŞ, ulaştırmayla ilgili bir ünite olmasına karşın, Kavakçı buraya mühendis olarak girmesine karşın Siyaset Bilimi doktorasına gidiyor. Hangi imtihanlardan, hangi evrelerden geçip bu bursu aldığını bilmiyoruz.”
‘DİPNOT VE İÇERİKLERİ KOPYALAMIŞ’
“Siyaset Bilimi doktorası yaptığı üniversitede, kardeşi Merve Kavakçı da tez yazmış, çalışmış. Üstelik Kavakçı kardeşlerin danışman hocaları birebir, çalıştıkları husus tıpkı. Artık ortaya çıkardık ki, halbuki tezin içeriği de aynıymış” diyen Ağbaba şöyle devam etti: “Ravza Kavakçı, İstanbul halkının 2,1 milyon lirasıyla Atatürk’e küfrederek çalıntı tez yazmış. Utanmadan ‘usulsüzlük nerede’ diye bizlere soruyor. Doktorasını bitirmiş ancak mecburî hizmetini tamamlamamış. Üstelik bu müddette hiçbir işte çalışmaması gerekirken, Gaziantep’te Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde çalışmış. Burs için evraklarla usulsüzlüğü kanıtlamıştık fakat artık intihalle birlikte açık ve net söylüyorum ki bu hırsızlıktır. 300 sayfalık tezinde 1200 küsur dipnot kullanmış. Büyük bir çoğunluğu ablasının tezinden alıntı. Rastgele bir bilimsel tezde bu türlü bir örneğe rastlamak mümkün değil. Olduğu üzere dipnot ve içerikleri kopyalamış.”
‘İNTİHALLERLE DOLU BİR TEZ…’
Ağbaba, “Ravza Kavakçı’nın tezinin girişinde ablasına neden dualar yazdığını artık daha güzel anlıyoruz” diyerek, “Tezini kendisi değil, güya ablası yazmış. Tezin her sayfasında açık intihal var. Ablasının tezini referanslarıyla kopyalamış. Birtakım kısımlarda şark kurnazlığı yapıp cümlelerin fiillerini değiştirmeye çalışmış lakin onu da başaramamış. Bu tez değil, adeta kağıt israfı. İstanbul halkının 2,1 milyon lirasını intihallerle dolu bir tez için iç etmiş” tabirlerini kullandı.
‘DOKTORA UNVANI ALINMALI’
Ağbaba, Kavakçı’nın doktora tezinin elinden alınması gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti: “Usulsüz burs nedeniyle bursun döviz kuruyla ve faizli cezayla elinden alınmasının yanı sıra Kavakçı’nın doktora tezi iptal edilmeli, doktora unvanını kullanarak elde ettiği gelirler elinden alınmalı, evrakta sahtecilik kabahatinden derhal yargılanmalıdır. Yüz binlerce genç akademide girebilmek için yıllarca dirsek çürütüyor, yoklukta işe girip tez yazmaya çalışıyor, bin bir zorlukla çaba ediyor. Fakat Kavakçı partiden, belediyeden, kardeşten torpilli tez yazıp unvan kazanıyor ve çalıntı tezle ‘doktorum’ diye caka satıyor. Doktora unvanının elinden alınması, evrakta sahtecilik ve başka cürümlerle ilgili gerekli teşebbüslerde bulunacağız. Bunlarda ahlakı geçtik, utanma da kalmamış.”
Ağbaba, Kavakçı tarafından yapılan açıklamalara reaksiyon göstererek kelamlarını şöyle sürdürdü: “Kavakçı belgesi AKP tipi muhafazakarlığın küçük bir özetidir. Dindarlık kisvesiyle bu milletin paralarını yediler. Meclis’te ‘Atatürk prensiplerine bağlı kalma’ kelamı verip ABD’de Atatürk’e küfrettiler. Haksızlık ortaya çıkınca da pişkince ‘usulsüzlük bunun neresinde’ diye soruyorlar. Bu soru millete hakarettir, beş parasız genç işsizlere hakarettir, intihar eden atanamayan gençlere hakarettir, akademiye yıllarını verip torpili yok diye üniversitede takım alamayanlara hakarettir. Bu hakaretlerin, usulsüzlüğün ve hırsızlığın bedelini ödeyecekler.”
‘SESSİZLİĞİNİ KORUYORLAR’
“Fatma Betül Sayan Kaya ve Rabia Kalender İlhan’ın durumları da buna benzer” diyen Ağbaba bu mevzuya ait de şunları dedi: “İkisi de milyonluk burslarla yurt dışına giden şanslı isimlerden. İkisi de sessizliğini koruyor. Fatma Betül Sayan “sağlığım kötü” diye okulu yarıda bırakıyor, ortada geçerli sıhhat heyeti raporu yok. Öteki işte çalışmamak kuralına karşın Erdoğan’ın danışmanlığını yapıyor. Rabia Kalender ise içlerinde en ilginci. Kendi resmi özgeçmişine nazaran yurt dışında olduğu tarihlerde İBB’de işe girmiş. Belediyede çalışıp çalışmadığına dair hiçbir kayıt yok. Bursu aldıktan sonra Avrupa’da ülke ülke geziyor. 2,2 milyon lirayla yurt dışında keyif yaparken burada gençler KYK kredisini ödeyemediği için faizle ceza kesiliyordu. Her iki isim de kelamım ona hayli muhafazakâr ancak görünen o ki, makam ve paradan diğer bir şey koruma edememişler. Ulusal dava, din bunlar için öykü; tek kaygıları para!”
‘O PARALARDA MİLYONLARCA GENCİN AHI VAR’
Ağbaba son olarak şöyle devam etti: “İstanbul halkının ve milletin bütçesinden milyonları iç edip ‘usulsüzlük olduğunu bilmiyordum’ diyorlar lakin bu işten o denli kolay kurtuluş yok. İstanbul Büyükşehir Belediyesi savcılığa kabahat duyurusunda bulundu. Bizler de tek tek, isim isim tüm ayrıntıları araştırıyoruz. Bu bireylere kimler bu bursları vermiş, bunlar bu paraları nerede harcamış, tezlerinde neler yazmış, ülkeye dönünce neler yapmışlar, hepsini tüm boyutlarıyla soruşturuyoruz. Meclis’e skandalın araştırılması için bir araştırma önergesi de vereceğiz. Bu defter kapanmayacak. O paralarda milyonlarca gencin ahı var, bizim genç kardeşlerimize kelamımız var.” (ANKA)
