Hollanda Ulusal Güvenlik ve Terörle Gayret Koordinatörlüğü’nün (NCTV) ülkedeki İslamcı ve çok sağcı partileri “radikalleşme ve toplumdaki kutuplaşma” gerekçesiyle uzun müddettir izlediği ortaya çıktı.
BBC Türkçe’den Yusuf Özkan’ın haberine nazaran, NCTV tarafından hazırlanan ve resmi kurumlara gönderilen zımnî raporlarda, Türkiye ve Fas kökenli seçmenlerin oy verdiği DENK Partisi’nden “Müslüman köktenciliğin sözcüsü olarak” bahsediliyor. Raporlarda, çok sağcı Özgürlük Partisi’nin (PVV) de Hollanda toplumunda radikalleşmeye yol açtığı vurgulandı.
DENK PARTİSİ İLE ÖZGÜRLÜK PARTİSİ’NİN FAALİYETLERİ ÜZERİNDE DURULDU
Hollanda’nın tesirli gazetelerinden NRC’nin, Bilgi Edinme Yasası kapsamında elde ettiği dokümanlara nazaran hükümetin daha evvel verdiği teminata karşın NCTV, siyasi partilerin faaliyetlerini uzun müddettir gizlice takip ediyordu.
Resmi kurumlar ile istihbarat servislerine gönderilen raporlarda, yüklü olarak Türkiye ve Fas kökenli seçmenlerin desteklediği DENK Partisi ile Geert Wilders liderliğindeki çok sağcı Özgürlük Partisi’nin faaliyetleri üzerinde duruldu.
HER İKİ PARTİNİN DE ‘RADİKALLEŞMEYE YOL AÇTIĞI’ BELİRTİLDİ
En az altı raporda, DENK Partisi’nden kelam edildi. Müslüman seçmenlerin tercih ettiği bu partinin, “Temsilciler Meclisi’nde siyasi selefilik için bir sahne fonksiyonu gördüğü” ve “Hollanda’daki Müslümanlara, gayrimüslimlerden farklı davranıldığı” fikrini yaydığı belirtildi. Raporlara nazaran, toplumsal medyada DENK Partisi’nin siyasetlerini eleştirenler, “düşman”, “Siyonist” yahut “Nazi” olarak etiketlendi. Hollanda’daki önde gelen kimi köktendincilerin bu partiye dayanak daveti yaptığı da kaydedildi. NCTV, bunun hükümete olan güvensizliği ve anti demokratik eğilimleri körükleyebileceği ikazında bulundu.
‘WILDERS, HOLLANDA HALKI İLE YABANCILARI KARŞI KARŞIYA GETİRİYOR’
NCTV raporlarında, Wilders liderliğindeki çok sağcı PVV’nin de Hollanda toplumunda radikalleşmeye yol açtığı vurgulandı. PVV’nin faaliyetlerinin aşırılık yanlıları tarafından, “fikrilerinin yerleşik bir parti tarafından kabul edildiğinin ispatı olarak görüldüğü” belirtilen raporlara nazaran, Wilders da “Hollanda halkı” ile “yabancıları” karşı karşıya getiriyor.
Kuruluşa nazaran Wilders’in bu tavrı, radikalleşme için üreme tabanına katkıda bulunuyor. Wilders, NCTV tarafından, toplumsal medyada çok sağcı örgütler tarafından ele geçirilen kimi etiketleri kullanmakla da eleştirildi. NCTV raporlarında, birkaç sefer de çok sağcı partiler Demokrasi Forumu (FvD) ile BIJ1’in faaliyetlerinden kelam edildi.
KOORDİNATÖRLÜK, BİLGİ TOPLAMADIĞINI SÖYLEMİŞTİ
Koordinatörlük, toplumdaki aşırılıkçı ögelere karşı devlet kurumlarına rapor verirken yasaya ters olduğu gerekçesiyle bireyler hakkında bilgi toplamaktan vazgeçtiğini açıklamıştı.
Geçen yıl, periyodun Güvenlik ve Adalet Bakanı Ferd Grapperhaus, parlamento üyelerine hiçbir vakit NCTV raporlarının konusu olmadıklarına dair garanti vermişti. Eski bakan, yalnızca siyasetçilere yönelik tehditleri kıymetlendirmek için toplumsal medyadaki faaliyetlerin izlendiğini savunmuştu.
DENK PARTİSİ, KANUNLARIN ÇİĞNENDİĞİNİ SÖYLEDİ
DENK Partisi başkanlarından Farid Azarkan, NCTV’nin kanunları çiğnediğini ve bu faaliyetlerinin son derece tehlikeli olduğunu belirterek “siyasi selefilik” suçlamalarına, “Demokratik hukuk nizamına ve anayasaya bağlıyız” karşılığını verdi. Mevzuyu Adalet ve Güvenlik Bakanı Dilan Yeşilgöz ile tartışacaklarını söyleyen Azarkan, raporlarla ilgili kabahat duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
PVV başkanı Geert Wilders de NCTV’nin tavrını “iğrenç” diye kıymetlendirerek, parti üyelerinin haksız yere damgalandığını savundu. Çok sağcı önder, “Bu çok makus ve muhakkak kabul edilemez” dedi. NCTV, bu raporların geçmişin eseri olduğunu, “internet üzerinden yasa dışı bilgi toplama” suçlamaları üzerine, geçen yıl bu uygulamaya son verildiğini bildirdi. (BBC Türkçe)
