İçişleri Bakanlığı’nın İBB’deki “terörle iltisaklı personel” soruşturmasının başındaki müfettiş Fazıl Can’ın istifasından sonra heyete atanan Hayati Taştan’ın 3 yıllık bir müfettişken böyle bir göreve getirilmesi soru işaretlerine neden oldu.
“İçişleri Bakanlığı’na bağlı Mülkiye Teftiş Kurulu’nda 100’den fazla kıdemli başmüfettiş varken, 3 yıllık bir isim neden İBB için seçildi?” diye soran Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, “İBB’deki iltisaklı müfettiş” başlıklı yazısında, Hayati Taştan’ın AK Parti ile ilişkisini şöyle aktardı:
“İBB’ye kayyum atanıp AKP’ye geçmesine çalışan müfettiş Hayati Taşdan’ın da AKP’lilerle bir iltisakı var mıydı?
Bingo! Olmaz mı?
Zira, İçişleri Bakanlığı’nda çalışan ağabeyi Ali Taşdan da 2011 yılında Ağrı’dan AKP’nin milletvekili aday adayıydı. Ağabey Taşdan siyasette istediği koltuğu kapamadı ama devletteki koltuğunu korudu. Ara verdiği başkontrolörlüğe yani İçişleri bakanı adına soruşturma yapmaya İzmir’de devam ediyor.
Demem o ki…
Ağabeyi AKP milletvekili olamadı ama, kardeşi Türkiye’nin en büyük şehrinin AKP yönetimine geçmesine zemin hazırlamak için elinden geleni yaptı.
Evet…
İBB AKP’ye geçsin diye savcısından müfettişine kadar herkes aktif AKP’lilerden ve onların yakınlarından seçiliyor. İmamoğlu buna karşı ‘Milletin seçtiğini ancak millet değiştirir’ derken, İstanbul’a göz diken Erdoğan ise ‘Yeter, söz milletin’ diyor.
Kapatırken…
Aklıma bir şey takılıyor:
Fethullahçı istihbaratçı Ali Fuat Yılmazer, kritik operasyonlar öncesinde dönemin başbakanı Erdoğan ile görüşürdü. Bu buluşmalar genelde havalimanında olurdu.
İmamoğlu’nu cezalandıran hâkim de karar öncesi Erdoğan ile bire bir görüşmemiştir değil mi? Yok artık!” (YAZININ TAMAMI)
