İZMİR – Bayan Müellifler Derneği, 8 Mart Dünya Bayanlar Günü’ne ait yazılı açıklama yaptı. Bir 8 Mart’ın daha bayanların her cinsten hak ve özgürlük taleplerinin bastırıldığı günlerden geçerken karşılandığı belirtilen açıklamada, bayanlar yönetilemeyen pandemide başlarının devasına bakmak zorunda bırakılmışken, cinsiyetçi savaş çığlıklarının da dört bir yandan yankılandığı söz edildi.
Kadınların tüm şartlara karşın dayanışmayı büyüttüğü vurgulanan açıklamada, şu sözlere yer verildi;
“Uygulanan ataerkil siyasetler sonucu var olma ve hayatta kalma gayreti veren, haklarına sahip çıktığı için terörist ilan edilerek cezaevlerinde sıhhatsiz şartlara mahkûm edilen, artan bakım yükü ve konutun hiç bitmeyen işleri ile pandemide meskene hapsedilip, yoksunluğu-yoksulluğu artan, fiyatlı çalışan, konut içi emeğinin karşılığını bulamayan, yaşanan ekonomik krizde gitgide fakirleşen; geçinemeyen, yazarak yarattıkları dünyalarla eşit, özgür dünyalara kapılar açan bayanlar olarak; gücümüzü birbirimizden alıyoruz, dayanışma ile birbirimizi güçlendiriyoruz.”
‘KARAMSARLIĞA KARŞI UMUDU, YILGINLIĞA KARŞI DİRENCİ SAVUNUYORUZ’
Açıklamasında bu 8 Mart’ta da her türlü hiyerarşiye, dinle yönetilmeye, ırkçılığa, her çeşit emek sömürüsüne, şiddetin her tipine karşı olduklarının altını çizen dernek, “Nasıl ki yola çıkarken; bayanın kalemi eline alıp, kendisini lisana getirmesi, kendi ismini koyması, simge olmaktan çıkıp simgeleyene dönüşmesi dediysek, bugün de hayatımız bizim, vücudumuz bizim, kalemimiz bizim, tarihimiz bizim diyoruz” dedi. 1857’den bu yana bayan hakları çabasını yürüten bayanları hürmetle anan dernek, bu 8 Mart’ta da bir gece kararnamesi ile çıkıldığı belirtilen İstanbul Mukavelesi’ni savunmaya devam ettiklerini vurguladı.
Açıklamada son olarak şu tabirlere yer verildi;
“Otoriter idare altında sesini, kelamını haykırabilmeyi sürdüren bayanlar olarak; bayan düşmanı ve LGBTİ+ aykırısı siyasetlerle; baskı kurarak, amaç göstererek, haklarımızın gasp edilmesine karşı sessiz kalmıyoruz. Cümlelerimizi özgürce kurup, kalemlerimizi daha hoş bir dünya yolunda kullanabilmek için, hayatlarımıza sahip çıkıp; savaşa karşı barışı, nefrete karşı sevgiyi, karamsarlığa karşı umudu, yılgınlığa karşı direnci savunuyoruz.”
