ANKARA– Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, son günlerde tartışma konusu olan göçmenlerle ile ilgili toplumsal medya üzerinden paylaşımda bulundu.
Karamollaoğlu, “Sığınmacılara yönelik nefret telaffuzlarını üzülerek takip ediyoruz” diyerek şunları söz etti:
GÖÇ KONUSUNDA SORUMLU İKTİDARDIR: “Derinleşen ekonomik krizle birlikte sığınmacılara yönelik müsamahanın azaldığını, kimi bölümlerin de nefret telaffuzlarıyla reaksiyonları daha da ağırlaştırdığını görüyoruz. Lakin bilinmelidir ki, karşı karşıya kaldığımız tüm sorunların birinci derecede sorumlusu olduğu üzere, göç konusunda da asıl sorumlu; kontrolsüzlüğü benimseyen iktidardır!
BAZI SİYASALLARIN TÜM YABANCILARI KRİMİNALİZE ETME GAYRETİNİ ÜZÜLEREK İZLİYORUZ: AK Parti iktidarı, kapsamlı ve toplumsal yapıyı zedelemeyecek bir göç siyaseti ortaya koyamamıştır. Hükûmet, her alanda olduğu üzere bu bahiste da sınıfta kalmıştır! Ne hudut güvenliğini sağlayabilmiş ne de bir göç siyaseti oluşturabilmiştir. Buna karşın; kimi siyasalların, tüm yabancıları kriminalize etme uğraşlarını ise üzülerek izliyor ve asla hakikat bulmuyoruz. Bu siyasalların sığınmacılara yönelik telaffuzlarının yol açtığı tepkisellik, hükûmetin seçim sürecine girerken aradığı güvensizlik ortamına hizmet etmekte ve siyasi mühendisliğe taban hazırlamaktadır.
BİZZAT HÜKÜMETTEN HESAP SORULMALIDIR: Geldiğimiz noktada, hükûmetin göç konusundaki siyasetsizliği ve artan ekonomik krizle birlikte bu durum sürdürülemez bir noktaya gelmiştir. Hükûmetin denetimsiz göç siyaseti, yasal yollarla ülkemizde bulunan sığınmacıları da güç durumda bırakmaktadır.
Ekonomik ve toplumsal dertlerin faturası mültecilere değil, hükûmete kesilmeli ve şahsen hükûmetten hesap sorulmalıdır. İktidar, bir an önce hudut güvenliğini sağlamalı ve toplumun geleceğe yönelik telaşlarını giderecek kapsamlı bir göç siyaseti ortaya koymalıdır.
Hükûmete yönelik tenkitleri bir kenara bırakıp, mültecileri gaye gösteren politikler ise ırkçı ve nefret dolu telaffuzlarından vazgeçmelidir.
SİYASİLER AKILLARINI BAŞLARINA DEVŞİRMELİ: Unutulmasın ki, tarihe kara leke olarak geçen üzücü olaylar, genel de sonucu hesap edilmeyen sorumsuzca kelamlardan kaynaklanmıştır. Bu nedenle başta politikler olmak üzere herkes yaşadığımız güç günleri de dikkate alarak, toplumun dinamiklerine kastedecek kelamlardan ve aksiyonlardan kaçınmalıdır.
Özellikle de birbirlerini ucuz kahramanlıklarla parlatmaya çalışan politikler akıllarını başlarına devşirmelidir! Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı olma sıfatını taşıyan birisi ise, bu stil süreçlerde herkesten çok daha hassas ve hassas davranmalıdır.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN SORUMLULUK ALMALI: Cumhurbaşkanı Erdoğan da olayları evvel yalnızca seyredip, akabinde kamuoyunun nabzına nazaran şerbet vermek yerine; acilen sorumluluk almalı ve olayların büyümesine pürüz olmalıdır. Bölgemizdeki ülkelerle normalleşmeden ve iç çatışmalar durmadan bu sıkıntıların tahlili mümkün değildir; bu konu da yeterli idrak edilmelidir. Son olarak, herkesi aklıselime ve sağduyuya davet ediyorum.” (DUVAR)
