Mersin’de “Geçinemiyoruz, artık kâfi artırımlar geri alınsın mitingi Millet Bahçesi önünde gerçekleşti. Miting öncesi alana bırakılan “Krize yoksulluğa feminist isyan” ve “Krizden karton alamadık, çimento kâğıdına slogan yazdık” dövizlerinin etrafında müzikler eşliğinde halay çekilerek artırımlar protesto edildi. Rusya’nın Ukrayna saldırısının da protesto edildiği mitingde, “Savaşa hayır, barış çabucak şimdi”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Susma haykır artırımlara hayır”, “Bu artırımlarla yaşanmaz artırımlar geri alınsın” formunda sloganlar atıldı. Mitinge CHP Mersin Milletvekilleri Cengiz Gökçel, Alpay Antmen, HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan’da katıldı.
Miting için hazırlanan ortak açıklama ise platform ismine Murat Doğan ve Elmas Kara tarafından okundu. “Savaş tamtamlarının çaldığı, siyasalların, silah tüccarlarının ve analistlerin kâr ziyan hesabını yaparak sunduğu savaş haberleri arasında” mitingin gerçekleştirildiği söz edilen açıklamada, “Savaş yıkım demek, savaş yok etmek demek, savaş artırım demek, savaş işçilerin ekmeğinin küçülmesi demek. Savaşlarda yalnızca beşerler ölmüyor, tabiatımız, etrafımız ve başka canlılar yani kısaca insanlık yok olup, ölüyor. Dünyanın her yerinde emperyalistlerin ve yerli işbirlikçilerinin güç ve daha fazla kâr hırsı uğruna analar ağlıyor. Halklar açısından savaşın kazananı, barışın ise kaybedeni olmaz. Tıpkı vakitte savaş bir halk sıhhati meselesidir. Biz işçiler her yerde ve her vakit savaşa hayır diyoruz” denildi.
‘SİZE VE BEŞLİ ÇETENİZE DAHA FAZLA TAHAMMÜL ETMEYECEĞİZ’
“Ülke genelinde yoksulluğun sembolü haline gelen elektrik ve doğalgaz faturaları ile temel besin ve motorine gelen fahiş artırımlara karşı Mersin’den gür bir çığlığın yükseldiği” belirtilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Ülkenin dört bir yanında, kamu işçileri, çalışanlar, işsizler, öğrenciler, işyerini/tezgâhını kapatmak zorunda kalan küçük esnaf, hepimiz daima birlikte oturdukları sırça köşklerden ‘Bize biraz sabredin’ diyenleri, televizyon ekranlarında, ‘Ekonomi gözlerindeki ışıltıdır’ diyenleri, kendini devlet yerine koyup, bizden fedakârlık isteyip, ‘Ama bizde devlet olarak fedakârlık yapıyoruz’ diyenleri Mersin’den bu meydandan bir defa daha uyarıyoruz. Yok, bizdeki krediniz çoktan tükendi, artık daha fazla fedakârlık yapmayacağız, ülke kaynaklarını kime peşkeş çektiyseniz, kiminle birlikte her geçen gün daha fazla, daha fazla zenginleştiyseniz, artık fedakârlık yapma sırası siz ve birlikte zenginleştiklerinizdedir. Artık bilesiniz ki, bu ülkenin kamu işçileri, emekçileri, fakirleri, geleceğinden umudunu kesmiş gençleri ve tezgâhını kapatmak zorunda kalan küçük esnafı, size ve beşli çetenize daha fazla tahammül etmeyecek, etmeyeceğiz.
‘AÇLIK, İŞSİZLİK VE YOKSULLUK DERİNLEŞEREK DEVAM EDİYOR’
Açlık, işsizlik ve yoksulluk derinleşerek devam ediyor! Minimum fiyata yapılan yüzde 50 artırım daha personelin eline geçmeden açlık hududunun altında kalırken, kamu işçilerinin maaşları yoksulluk sonu sayılarının çok gerisinde seyrediyor her geçen gün açlık sonu sayılarına yaklaşıyor. Epeyce sert geçen kış şartlarında personel havzalarında yaşanan direnişler içimizi ısıtıyor. Ülkenin dört bir yanından hayat pahalılığına ve fahiş artırımlı faturalara karşı yapılan aksiyonlarla isyan büyüyor. Bir tarafta yoksulluk öbür tarafta israf, bir tarafta açlık, öteki tarafta şatafatın yaşandığı ülkemizde bir kesim lale zamanı yaşarken, her yerden işçiler ve fakir halkımızın geçinemiyoruz çığlıkları yükselmeye devam ediyor. Gelen günün gideni arattığı bir periyodu daima birlikte yaşamaya devam ediyoruz. Geleceğe dair korkularımız her geçen artıyor. Her yeni güne yeni bir artırım haberiyle uyanıyoruz. Minimum fiyata, maaşlarımıza ve emeklilere yapılan göstermelik artışlar daha ceplerimize girmeden eriyip buharlaştı. Toplumun geniş kesitlerinin temel harcama kalemleri olan kira, ulaşım, doğalgaz, elektrik ve besin eserlerinde yapılan fahiş artırımlar geçinmemizi, ay sonunu getirmemizi imkânsız hale getirdi.
‘ZAMLAR HALKIN ÜZERİNE YAĞMUR ÜZERE YAĞDI’
TÜİK’in bütün gizleme uğraşına karşın artık mızrak çuvala sığmıyor. Yılbaşı akşamı elektriğe yüzde 50 ile yüzde 125 ortasında artırım yapanlar, kış şartlarını fırsata çevirip doğalgaza yüzde 25 artırım yapanlar, akaryakıta artırım üstüne artırım yapanlar market raflarını, pazar tezgâhlarını kamu işçilerine, emekçilere, öğrencilere hasılı toplunun kahır yükünün kâbusu haline getirenler bilsinler ki, bizler onlarla tıpkı gemide hiç olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Bildiğimiz bir gerçeği bir defa daha, bu meydandan yüksek sesle haykırıyoruz. Onlar saraylarda sefa sürerken, milyonlar artan besin fiyatları yüzünden gereğince beslenemediği üzere, ödeyemediği kira, elektrik ve doğalgaz faturaları yüzünden sert geçen kışı, yaşadığı en makus karakış olarak yaşamaktadır.”
‘BUGÜN BURADAN BİR DEFA DAHA ARTIK KÂFİ DİYORUZ’
Düzenlenen mitingde talep ve istekler ise şöyle sıralandı:
– A’dan Z’ye her şeye gelen ve gelecek olan artırımların işaret fişeği olan güç ve akaryakıt artırımlarının geri çekilmesini güç dağıtım şirketlerinin kamulaştırılmasını istiyoruz.
– Elektrik, su, doğalgaza gelen artırımların daha fazla gecikmeden geri alınmasını istiyoruz.
– Tüm emeklilere taban fiyatın üzerinde insanca yaşayacağı bir fiyat ödenmesini istiyoruz.
– EYT sorunu seçim materyali yapılmadan bir an evvel çözülsün istiyoruz.
– 3600 ve 7200 ek gösterge bütün kamu işçilerine ayırımsız verilsin istiyoruz.
– Parasız, kamusal eğitim ve sıhhat istiyoruz.
– Hayatın her alanında adalet istiyoruz.
– Mülakat değil, liyakat istiyoruz.
– Bayan cinayetlerinin önüne geçilmesi için İstanbul Mukavelesi’nin aktif bir halde hayata geçirilmesini istiyoruz. Nafaka hakkına dokunulmamasını istiyoruz. (ANKA)
