Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, mevsimsel şartlarla artan grip salgınıyla ilgili konuştu. Özlü, “Bu grip döneminde bu türlü kronik hastalıklarda birdenbire bir bozulmanın ortaya çıkması bir akut alevlenme tablosunun gözlenmesinin altında bir teneffüs yolu enfeksiyonu, bir grip olabilir. Bu durumda tipik kalp yetmezliği tablosuyla karşımıza çıkabilir. Grip her vakit alıştığımız üzere ateş ve öksürükle üst teneffüs yolu enfeksiyonu bulgularıyla karşımıza gelmeyebilir; bilinmeyen atipik seyirleri unutmamak lazım” dedi.
‘ANİ DEĞİŞİKLİKLERDE SİNSİ ENFEKSİYON’
DHA’ya konuşan Özlü, kronik hastalığı olanlarda grip ve teneffüs yolu enfeksiyonlarının sinsi ilerleyip fark edilmediğini ve farklı tablolara yol açtığını söyledi. Denetim altında stabil seyreden birçok kronik hastanın durumlarında yaşanan ani kötüleşmelerin kaynağının sinsi seyreden teneffüs yolu enfeksiyonu olabileceği ihtimalinin kıymetlendirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Özlü, şöyle devam etti:
“Normalde grip başta olmak üzere teneffüs yolu enfeksiyonlarında alıştığımız bir tablo var. Bu genelde son 10 gün içinde ortaya çıkan ateş, öksürük, boğaz ağrısı, sinüzit üzere baş ağrısı alın ve yüz bölgesinde, burun akıntısı, burun tıkanması, kırgınlık, halsizlik, kas ağrıları, sırt ağrıları formunda kendini gösteren bir tablodur. Ama bazen grip ve öteki teneffüs enfeksiyonları atipik bir tabloyla karşımıza gelebilir ve gözden kaçabilir. Hasta bunu grip üzere yahut teneffüs yolu enfeksiyonu üzere algılayamayabilir. Bu daha çok yaşlı şahıslarda ve kronik hastalığı olanlarda rastladığımız bu türlü saklı bir seyir. Ateş de olmayabilir, hatta beden sıcaklığı düşük olabilir. Bu kronik hastalıklarda bir alevlenme tablosuyla hasta karşımıza gelir bu durumda. Bakarsınız işte kalp yetmezliği tanısı mevcuttur, tedavi alıyordur, perhizine dikkat ediyordur, denetim altındadır, stabil seyreden bir tablodur ancak aniden hasta kötüleşir ve akut kalp yetmezliği tablosuna sarfiyat. Yatamaz, nefes alamaz, çabuk yorulur, dizlerinin dermanı kalmaz. Tipik bir kalp yetmezliği tablosuyla karşımıza gelebilir. Bu türlü durumlarda altında gribal bir enfeksiyonun olabileceğini düşünmek lazım. Bunu göz gerisi etmemek lazım.”
‘GRİP HER VAKİT ATEŞLE GELMEZ’
Gribin her vakit alışılmış bulgularla karşımıza gelmediğini vurgulayan Prof. Dr. Özlü, şöyle konuştu:
“Yine mesela kronik böbrek yetmezliği tablosuyla izlenen bir hastada birdenbire bir akut böbrek yetmezliği tablosu ortaya çıkabilir. Bu da bir gribal enfeksiyonla tetiklenen bir tablo olabilir. Ya da işte astım, koah, akciğer sertleşmesi üzere kronik bir hastalığı olan şahıslarda var olan nefes darlığı öksürük, balgam üzere şikayetlerde bir artma yaşanabilir. Öksürüğün sayısı ve sıklığı artabilir. Balgamın ölçüsü artabilir, rengi koyu ulaşabilir, daha koyu kıvamda balgam gelmeye başlayabilir. Bu bir enfeksiyona bağlı değişiklik olabilir. Şeker hastalığı olan bir bireyde perhizle ve tedaviyle kan şekeri tertipli seyrederken aniden bir kan şekerinde yükselme ve şeker denetiminin bozulmasıyla karşımıza gelebilir. İşte bu grip döneminde bu türlü kronik hastalıklarda apansız bir bozulmanın ortaya çıkması bir akut alevlenme tablosunun gözlenmesinin altında bir teneffüs yolu enfeksiyonu, bir grip olabilir. Yani grip her vakit alıştığımız üzere bu türlü ateş ve öksürükle üst teneffüs yolu enfeksiyonu bulgularıyla karşımıza gelmeyebilir. Bu cins zımnî atipik seyirleri de unutmamak lazım” dedi.
‘TEŞHİS EDİLEMEYEBİLİR’
Hekimlerin bile teşhis koymakta zorlanabileceğini aktaran Prof. Dr. Özlü, “Dediğim üzere bunları hasta ayırt edemeyebilir. Bazen tabibin de gözünden kaçabilir. Bu mevzuda dikkatli olmak lazım. Zira bu durumda hastalara hem kronik hastalıklarının tedavisinde birtakım değişiklikler yapmak gerekir. Mesela diyelim ki diyabetli hastaysa kullanmakta olduğu ilacın dozu arttırılabilir ya da yanına diğer bir ilaç alması gerekebilir. Ya da kalp yetmezliğiyle ilgili almakta olduğu tedavide bir değişiklik gerekebilir. Ya da astım KOAH tedavisinde aldığı ilaçların yanında öteki ilaçlar ya da ilaçların dozlarında bir ayarlama gerekebilir. Hem de öbür taraftan da teneffüs yolu enfeksiyonlarına dönük bir tedavi verilmesi gerekir. O açıdan dikkatli olmakta yarar var” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)
