Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Sedef Kabaş hakkındaki iddianame tamamlandı. İddianamede Sedef Kabaş hakkında zincirleme halde “Cumhurbaşkanına hakaret”, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na yönelik kelamları nedeniyle de “Kamu görevlisine vazifesinden ötürü hakaret” kabahatlerinden toplam 12 yıl 10 aya kadar mahpusu istendi.
“Cumhurbaşkanına hakaret” argümanıyla İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’nce 22 Ocak’ta tutuklanan gazeteci Sedef Kabaş hakkındaki soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı Basın Ofisi’nce hazırlanan iddianamede, Sedef Kabaş “şüpheli”, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “müşteki”, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu “mağdur” sıfatıyla yer aldı.
FARKLI ŞİKAYETLER BİRLEŞTİRİLDİ
Sedef Kabaş hakkında savcılıkça resen soruşturma başlatıldığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatları tarafından da şikayet dilekçesi verildiği hatırlatılan iddianamede, CİMER aracılığıyla ve savcılığa dilekçe sunularak da pek çok şikayette bulunulduğu, bu şikayetlerin birebir mahiyette olması nedeniyle birleştirildiği anlatıldı.
Sedef Kabaş’ın televizyondaki Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik tabirlerini, Twitter hesabı üzerinden de yinelediği belirtilip, “alenen müştekinin kişilik haklarına saldırmayı alışkanlık haline getirdiği, müştekinin onur, onur ve haysiyetine yönelik ağır sözleri tekrar tekrar kullanarak kabahat sürece tarafındaki iradesini yinelediği” savunulan iddianamede, yapılan kabahat duyurusuna karşılık açılan soruşturmanın da cürmün tıpkı olması nedeniyle birleştirildiği aktarıldı.
KABAŞ: SARF ETTİĞİM TABİR BİR ATASÖZÜ
Sedef Kabaş’ın programda yaptığı konuşmasının dökümüne yer verilen iddianamede, polis tabirinde “Hakaret kastının olmadığını, canlı yayında sarf etmiş olduğu bir atasözü olduğunu, bir durumu anlatmak için kullandığını, manası güçlendirmek için kullandığı bir metafor olduğunu, Cumhurbaşkanı dahil kimseyi kastetmediğini” söyleyerek suçlamayı reddettiği vurgulandı.
SAVCILIK: TENKİT SONU AŞILDI, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDEN YARARLANILAMAZ
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına, Yargıtay kararlarına yer verilen iddianamede, Sedef Kabaş’ın “İthafının Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik olduğu ve yazılı basına nazaran çok daha süratli ve güçlü bir tesire sahip olan görsel yayın aracılığıyla telaffuzlarını tesirli biçimde umuma yaydığı, beyanlarının tenkit hudutlarını aştığı, Cumhurbaşkanının erdem ve saygınlığını alenen akın mahiyetinde olduğu, açıklamasında kamu faydasının olmadığı” suçlaması yöneltildi.
İddianamede, “Hakarete varmadan eleştirel niyetini açıklama imkanı olmasına karşın hakaret içerikli kelam ve beyanların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı damgalama hedefi taşıyan, nefrete kışkırtma ihtimali olan ve güzel görülebilir bir düzeyin üstünde tenkit hududunu aşan nitelikte olduğu, bu haliyle de basın ve tabir özgürlüğünden yararlanılamayacağı” savunuldu.
CUMHURBAŞKANINA HAKARET CÜRMÜNDEN 7 YILA KADAR MAHPUS TALEBİ
Sedef Kabaş’a Cumhurbaşkanı’na yönelik hakaret içeren kelamı birden fazla sefer sarf etmesi gerekçesiyle zincirleme olarak “Cumhurbaşkanına hakaret” hatasından mahpus cezası talep edildi.
Ayrıca 14 Ocak’taki programda da Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik kelamlarının de “kamusal tartışmaya katkı sağlamayan, bireylerin onur, haysiyet ve namusu, toplum içindeki prestiji, saygınlığını küçük düşürmeye yönelik, beğenilen görülebilir düzeyin üstünde tenkit hudutlarını aşan nitelikte olduğu” belirtilerek, “Kamu görevlisine misyonundan ötürü alenen hakaret” hatasından iki kere olmak üzere mahpus cezası istendi.
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianame kabul edilirse Sedef Kabaş önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak. (İSTANBUL/DHA)
