Doğu Türkistanlı bayanların asimilasyon, mecburî kürtaj üzere sistematik hak ihlallerine maruz kaldığını belirten Müslüman bayanlar İstanbul’da aksiyon düzenledi.
Saat 19.00’da Fatih Camii’nde bir ortaya gelen bayanlar, Saraçhane Parkı’na hakikat yürüyüşe geçti. “Doğu Türkistanlı Bayanlar İçin Azaba Dur De”, “Doğu Türkistanlı Bayanların Çığlığına Kulak Ver” pankartları açılan yürüyüşte, “Müslüman ahenge kardeşine sahip çık”, “Doğu Türkistan bayanlar yalnız değildir”, “Yaşasın bağımsız Doğu Türkistan”, “Kadınlar burada, bayan hakları nerede?” sloganları atıldı.
Saraçhane Parkı’nda yapılan basın açıklamasını, Doğu Türkistan Nuzugum Kültür ve Aile Derneği Lideri Münevver Özuygur okudu.
8 Mart’ta tüm dünyadaki bayanları Doğu Türkistanlı bayanların sesi olmaya çağıran Özuygur, bayanların toplama kamplarında tutulduğunu ve zulme uğradığını belirtti. Özuygur, Çin’in sistematik ihlallerinin dayanılmaz bir düzeye ulaştığını söyledi:
“Başlarda Çin Komünist Partisi idaresinin büsbütün kapalı tutup saklamaya çalıştığı bu ihlaller kamp şahitlerinin ve gerçekliği ispatlanan raporların, azabın ve sistematik soykırımın boyutlarını dünyanın gözü önüne sermiştir. Yalnızca bayanlara yönelik ihlaller, tüm insanlık vicdanını isyan ettiren fecî hatalardır.”
Kamplarda ortaya çıkan sistematik hak ihlalleri şöyle sıralandı: “Haksız ve keyfi tutuklama, hapsedilme, azap, tecavüz, zarurî kürtaj, asimilasyon, dini mana tabir eden isimlerin değiştirilmesi, Aile Olmak Projesi ismi altında konut içine Çinli erkeği zorla kabul ettirme, evlendirme, zorla Çin’in uzak bölgelerine taşınma, buralarda zarurî çalıştırma, aile parçalanması, ömür uzunluğu çalışmaya mahkûm edilecek biçimde, sistematik para cezaları.”
‘LÜTFEN BİZE SES VERİN’
Doğu Türkistan Hoten bölgesindeki 15 bin bayanın kamplarda tutulduğu belirtilen açıklama şöyle devam etti:
“Çin’in Doğu Türkistanlılara etnik ve dini münasebetlerle yapmış olduğu bu sistematik ihlaller, milletlerarası hukuka nazaran soykırım ve insanlığa karşı hatalar kategorisinde olan hatalardır. Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu üyesidir ve Birleşmiş Milletler bünyesindeki çok sayıda insan hakları kontratına taraftır. BM ve BM üyesi tüm devletler Çin’in yapmış olduğu bu kabahatleri durdurmakla sorumludur.”
“Biz buradan dünyanın tüm bayanlarına sesleniyoruz: Dini, inancı, uyruğu ne olursa olsun dünyanın tüm bayanlarını Doğu Türkistanlı bayanlarla dayanışmaya davet ediyoruz. Bizim hakkımız sizin de hak alanınızdır, ihlal etmelerine müsaade vermeyin. Lütfen bize ses verin.”
‘ÇİN TÜRKİSTANLI BAYANLARIN VÜCUDUNA BASARAK ÜRETİM YAPIYOR’
“Müslüman Uygur bayanlarına yapılan bu dehşetli yırtıcı zulmü durdurun, bu acı ve utancı taşımayın. İslamiyet zulme boyun eğmez mazlumun yanındadır. Tüm İslam ülkeleri gereğini yapmalı ve ayrıyeten Doğu Türkistanlı bayanların vücuduna basarak üretimini sürdüren Çin ile olan ekonomik alakasına son vermelidir.”
Gazete Duvar’a konuşan bir hareketçi, Doğu Türkistanlı bayanların durumuna dikkat çekmek için bilhassa 8 Mart’ın seçildiğini söyledi. Milletlerarası topluma seslenen aksiyoncu, “Kadın haklarını işlerine geldiği üzere kullanmasınlar. Müslüman bayanların da meydanlarda olduğunu unutmasınlar” dedi ve kelamlarını şöyle sürdürdü:
“8 Mart’ta güya yalnızca bayanlara çiçek verilebilir ve bayanlar yalnızca bundan ibaretmiş üzere davranılıyor. Doğu Türkistan’da özelikle bayanlara yapılan çok büyük haksızlıklar, azaplar var ve bunlar duyurulmuyor. Biz de bunları duyurmak için daima meydanlarda olmaya çalışıyoruz.
Kadınlar burada bayan hakları nerede dedik. Bayan hakları verildiğinden beri birçok bayana haksızlık yapılmaya devam ediliyor. Şiddet, her biçimde katliam ve bilhassa susturulmalar devam ediyor bayanlar üzerinde.”
Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde sistematik hak ihlalleri gerçekleştirdiğine dikkat çeken çok sayıda sivil toplum örgütü, sessiz soykırım uygulandığını vurguluyor.
