İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sabah müellifi Mahmut Övür’e yaptığı açıklamada Türkiye’nin globalleşmeye teslim olmadığını belirterek “Bu Tayyip Erdoğan modelidir. Dünyanın, 21. yüzyıla Tayyip Erdoğan modeli dışında bir modelle yürümesi mümkün değil” dedi.
Soylu şu sözleri kullandı:
“Türkiye globalleşmeye teslim olmadı. Bunu yaparken de tarihin kendisine sunduğu bölgesel ticari alakaları uygun kurdu. Bütün bu bağlar ağını bozmak istemelerine karşın bunu başardı. Şayet globalleşmeye teslim olsaydı yani global kulüplere, global şampiyon ülkelere teslim olsaydı Ukrayna’dan daha güç duruma düşerdi. Daha büyük maliyetler öderdik. Kendi göbeğini kendi kesti. Bu Tayyip Erdoğan modelidir. Dünyanın, 21. yüzyıla Tayyip Erdoğan modeli dışında bir modelle yürümesi mümkün değil. Bütün ülkeler bu modelin etrafında toparlanmalıdır. Zira küreselcilerin, global kulüpte at koşturanların dünyaya verebilecek yeni bir şeyleri yok. Artık alt ülkeler, orta ülkelerin hepsinin odağı Türkiye’dir. Altını çizerek söylüyorum model Türkiye’dir.”
AVRUPA SOROS KURALLARIYLA YÖNETİM EDİLİYOR: BM’nin NATO’nun ve dünyadaki global örgütlerin iflasını daima bir arada görüyoruz. Hiçbir pahaları kelam konusu değil. Ben bunu yıllardan beridir söylüyorum. Ben Avrupa’nın bir topluluk olarak bir mana taşımadığını da düşünüyorum. Avrupa Soros kurallarıyla yönetim ediliyor. Onlar Soros kurallarına teslimler. Şunu çok açık söylüyorum, Soros’u artık dünyada hiçbir ülke kabul etmeyecek. Savaşta ölen bütün çocukların sorumlusu Soros’tur.
KAVALA’NIN PEŞİNE TAKILANLAR: Bizdeki Sorosçular Kavala’nın peşine takılanlar. Kim Kavala’nın hukuk iğfal edilerek özgür bırakılmasını istiyorsa, Ukrayna’daki ve Suriye’deki çocukların katili de odur. Kimse öbür yerde hatalı aramasın. Ukrayna sıkıntısına bakın başından itibaren Soros var. Katiller onlardır.
KILIÇDAROĞLU PKK VE HDP’Yİ KURTARMAYA GİTTİ: Kemal Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyareti bir siyasi parti genel liderinin yapabileceği en son ziyarettir. Zira Kılıçdaroğlu CHP Genel Lideri olarak oraya gitmedi. PKK ve HDP’yi kurtarmak için gitti. Pekala, Kılıçdaroğlu’nun gücü PKK ile HDP’yi kurtarmaya kâfi mi? Yetmez zira Cumhuriyet Halk Partililerin büyük kısmı bunu istemiyor. Kılıçdaroğlu CHP’yi HDP şemsiyesinin altına koymuştur. Şayet siyasetin tabiatına muhalif bir gelişme ortaya koyarsanız muradınıza ulaşamazsınız. Onun için Diyarbakır ziyareti sönük geçmiştir. Zira Kılıçdaroğlu’nun muradı, CHP fikrini, ideolojisini geleceğe taşımak, halka anlatmak değil. Onun bir tek muradı var, parti içerisindeki rakiplerini elimine etmek. Hem onlara hem de dış dünyadan kendisinden beklentisi olanlara bildiri verdi o kadar. Diyarbakır annelerinin yeri HDP binasının önüdür, yüreği olsaydı oraya da giderdi.
