Van ve Elazığ’da engellere rağmen Newroz kutlandı

Dün akşamdan itibaren tesirli olan kar yağışı, sabah saatlerinde de devam ederken; Van Kalesi yanındaki Newroz Parkı alanına birçok kişi gelmeye başladı. Alanda çok sayıda polis denetim noktasının kurulduğu görüldü. Vatandaşlar, alanın bir kilometre uzağında kurulan denetim noktasında araçlarının girişine müsaade verilmediği için yürüyerek Newroz alanına ulaştı.

Newroz kutlaması sanatkarların müzikleri ve İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Lideri Mehmet Kamaç’ın konuşmasıyla başladı. Olumsuz hava şartlarına karşın Newroz kutlamasına gelenlere teşekkür eden Kamaç, Ortadoğu’da Newroz Bayramı’nın direnişin ve gayretin ismi olduğunu vurguladı. Barışın yolunun Kürtlerle barışmaktan geçtiğine dikkat çeken Kamaç, onurlu ve kalıcı bir barış için herkesin taşın altına elini koyması gerektiğini söyledi.

ELAZIĞ’DA NEWROZ YASAĞI MAHZUR TANIMADI

Ardıl Batmaz

ELAZIĞ- Elazığ’da 2019 yılından beri kutlanamayan Newroz, bu sene de valilik pürüzüne takıldı. Tüm engellemelere karşın Hozat Garajı’nda bir ortaya gelen kitle, halaylar eşliğinde Newroz’u kutladı. HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, valiyi eleştirerek, “Siz kimsiniz ki bize Newroz’u yasaklıyorsunuz?” dedi.

Halkların Demokratik Partisi Elazığ Vilayet Örgütü’nün İstasyon Meydanı’nda “Dem dema serkeftinê ye” (Şimdi kazanma zamanı) şiarıyla yapmayı planladığı kutlamaya rağmen valilik kutlama alanı olarak Perşembe Pazarı’nı gösterdi. “Hukuki hiçbir desteği olmayan bu kararı tanımıyoruz” diyen partililer, HDP’li Koçyiğit ile birlikte saat 11.30’da Hozat Garajı önünde toplandı.

‘SİZ KİMSİNİZ Kİ BİZE NEWROZ’U YASAKLIYORSUNUZ?’

Konuşmasına Elazığ Valisi Ömer Toraman’ı kınayarak başlayan Koçyiğit, “Biz bin yıllardır bu coğrafyada yaşıyoruz. Bin yıllardır Newroz’u kutluyoruz. Bin yıllardır Dehak’lara karşı, Demirci Kawa’nın isyan ateşini yükseltiyoruz. Biz hiçbir şey bulunmadığında bir kibrit çöpüyle Newroz ateşini harlamış bir halkın çocuklarıyız. Siz kimsiniz ki bize Newroz’u yasaklıyorsunuz?” diye reaksiyon gösterdi.

Türkiye’nin dört bir yanındaki valilerin Newroz kutlamalarına müsaade verdiğini hatırlatan Koçyiğit, “Elazığ Valisi ne yapmaya çalışıyor, emel nedir? Bizim Newroz kutlamamız valiyi, buradaki emniyeti niçin rahatsız ediyor sanki?” diye sordu.

‘BURASI BİR KÜRT KENTİ, BURANIN YÜZDE 80’İ KÜRTLERDEN OLUŞUYOR’

Newroz’un barış, kardeşlik, isyan, eşitlik, zulme karşı çıkmak ve mazlumun sesi olmak olduğunu belirten Koçyiğit, “Bugün bütün Kürdistan’da, bütün Orta Doğu’da Newroz ateşi mazlumların isyanı, itirazı için yanıyor. Pekala, Elazığ’da bize Newroz ateşini yaktırmayan aklın gerisinde kim var, ne var? Burası bir Kürt kenti. Buranın yüzde 80’i Kürtlerden oluşuyor. Lakin Newroz yalnızca Kürtlerin de bayramı değil. Bütün Orta Doğu halklarının bayramı. Artık siz bize bir alanı kapatarak bizim Newroz coşkumuzu, direncimizi, bağlılığımızı, sevgimizi yok edebileceğinizi mi sanıyorsunuz? Çok büyük yanılıyorsunuz. Açık ve net söylüyorum; bugün Türkiye’nin dört bir yanında Newroz’lar kutlanıyorsa Cizre’de, Şırnak’ta, Nusaybin’de 90’lı yıllarda panzerlerin önüne atlayıp Newroz iradesini ortaya koyan halklarımızın sayesindedir. Orada insanlarımızı katlettiniz. Beşerler canını verdiler ancak bayramlarından, kimliklerinden, dinlerinden, iradelerinden vazgeçmediler. Bugün milyonlar olup sokakları dolduruyorlar” diye konuştu.

‘HERKESİN SAHİP OLDUĞU HAKLARA SAHİP OLMAK İSTİYORUZ’

HDP’li Koçyiğit’in konuşması sırasında “Burası Türkiye Cumhuriyeti’dir” diyerek alana yürüyen bir kişi, polis tarafından alandan uzaklaştırıldı. Koçyiğit, “Evet, burası Türkiye Cumhuriyeti. Biz bu Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşlarıyız. Vergi verenleriyiz. Bu ülkede herkesin sahip olduğu haklara sahip olmak istiyoruz, çok şey istemiyoruz. Biz diyoruz ki; gelin eşit, özgür, demokratik bir ülkeyi daima bir arada inşa edelim. Bizi birbirimize karşı düşmanlaştıran, kışkırtan, kırdıran anlayışlara karşı eşitlikte, özgürlükte, halayda, horonda, miskette, efede buluşalım. Lakin şunu unutmayın; buluşacağımız yer zalime, zulme karşı mazlumun yanı olmak zorundadır. Ezilenin, işçinin, çiftçinin yanı olmak zorundadır. Kim ah ediyorsa, elem çekiyorsa, kim zordaysa biz HDP olarak onun yanındayız ve çabasını sahipleniyoruz” diye yanıt verdi.

Alanda bulunan polisleri gösteren Koçyiğit, “Şimdi bu manzara yakışıyor mu bu kente, yakıştırdılar mı bu imajın mimarları kendilerine? Bakın ülkede yolsuzluk almış başını gidiyor. Susamsız, yumurtasız pide ekmeği 6 lira olmuş. Vurgunu vuran vuruyor. Ülke soyulup soğana çevriliyor lakin gelmiş devletin valisi; HDP’nin, Kürtlerin, Türkiye’de yaşayan halkların, Elazığ halkının Newroz Bayramı’nı kutlamasını engelliyor. Buradan davet yapıyorum. Bir şeyi engelleyeceksiniz gelin rantı, talanı, yolsuzluğu, zulmü engelleyin. Yeni Türkiye’yi, demokratik cumhuriyeti inşa etmek için HDP’nin önünü açın ki ülke güzelleşsin, özgürleşsin, demokratikleşsin” tabirlerini kullandı.

‘TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİN ANAHTARI HDP’NİN ELİNDE’

“Kimse moralini bozmasın, umutsuz olmasın” diyerek vatandaşlara davet yapan Koçyiğit, umutların kırılması için hiçbir nedenin olmadığını söyledi. 2015’ten beri HDP’nin üzerine her türlü zorbalıkla gelindiğini belirten Koçyiğit, “Belediyelerimize kayyum atadılar, eş genel liderlerimizi tutukladılar, vekilleri tutukladır lakin işte tekrar biz ayaktayız. Artık biz Türkiye’nin demokrasisin anahtarı, seçimin anahtarı pozisyonundayız. Türkiye’nin geleceğinin anahtarı HDP’nin elinde. Lakin o denli bir HDP ki; inanın o anahtarı bütün halkların ve özgürlüklerin lehine kullanacaktır. Bu ülkenin geleceği için tavır takınacaktır. Bizden korkan, Kobane kumpas davasıyla bizi yıldırmaya çalışan AKP-MHP ittifakı, buradan size sesleniyoruz. Geçmiş olsun, çoktan kaybettiniz, kaybetmeye mahkumsunuz. Zafer direnenleridir. Zafer ne olursa olsun barıştan, insanlıktan demokrasiden, eşitlikten yana tavır alanların olacak” diye belirtti.

Ülkede bayanların özgür gezdiği, katledilmediği, gençlerin geleceğe umutla baktığı, annelerin çocuklarına harçlık veremediği için boynunu bükmediği, memurların ayın 15’i olmadan maaşı tüketmediği, çalışanın alın terinin karşılığını aldığı, çiftçinin toprağını ekerken yüzünün güldüğü bir ülkeyi inşa edeceklerini söyleyen Koçyiğit, kelamlarını şöyle sonlandırdı:

“Bugün önümüze barikat kuranların, devleti ve ülkeyi ne hale getirdiğini sizin vicdanınıza bırakıyorum. Gelin yan yana duralım, dinimiz, inancımız ne olursa olsun zulme, soyguna, haksızlığa karşı çıkalım. ‘Zulüm yapan bendense sorun değildir’ demeyelim. Kim zulüm yapıyorsa karşısına halk olarak dikilelim. Daima bir arada umutla, güzellikle, barışla yaşayacağımız özgür bir ülkeyi, demokratik bir ülkeyi daima bir arada inşa edelim.”

Koçyiğit’in konuşmasının arkasında alanda halaylar çekildi, zılgıtlar atıldı. Hareket, “Newroz piroz be”, “Direne direne kazanacağız”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları atılmasının akabinde son buldu.