Cihan Başakçıoğlu
İZMİR – İzmir’in Dikili ilçesinde bulunan ve koyları ile her yaz ilgi odağı olan turizm bölgesi Denizköy’de, Akvatek Su Eserleri A.Ş. tarafından 2015 yılında balık çiftliği kuruldu. Bölge halkının itirazlarına karşın 2 bin 500 ton kapasiteli su eserleri yetiştirme faaliyetini sürdüren firma, ortadan geçen 7 yılın akabinde bu kere de kapasite artışı için Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurarak ÇED süreci başlattı.
39 ADET KAFES KURULACAK
Söz konusu kapasite artışıyla birlikte yıllık 2 bin 500 ton olan üretimin bin 500 ton artırılarak 4 bin tona çıkarılması hedefleniyor. 117 bin 975 metrekarelik alanda yapılan faaliyetin ise kapasite artışıyla 164 bin 775 metrekareye çıkarılması planlanıyor. Bulunduğu yerden daha açığa taşınmak istenen balık çiftliğinde 39 adet kafese yer verileceği belirtilirken, kelam konusu kapasite artışı 6 milyon TL’ye mal olacak.
14 NİSAN’DA HALKIN İŞTİRAKİ TOPLANTISI YAPILACAK
ÇED süreci başlatılan projenin halkın iştiraki toplantısı 14 Nisan günü Denizköy bölgesindeki Kıyı Cafe’de gerçekleştirilecek. Projenin birinci müracaatının yapıldığı 2014 yılında Dikili’de yapılmak istenen halkın iştiraki toplantısı bölge halkının protestoları sonucu engellenmişti. Birçok sivil toplum kuruluşunun dayanak verdiği protesto hareketinde şirket yetkilileri toplantının yapılamadığına dair tutanak tutarak alandan ayrılmak zorunda kalmıştı.
‘ALANIN TAMAMI TURİZM BÖLGESİ’
Kapasite artışı projesi bölgede reaksiyonlara neden oldu. Dikili Etraf Platformu ve Dikili Emek ve Demokrasi Platformu’nun önümüzdeki günlerde mevzuyu kıymetlendirerek bir açıklamada bulunacağı belirtildi.
Kapasite artışına reaksiyon gösteren Çandarlı Dayanışma Derneği Lideri Halil İbrahim Bircan ise “Önceki yıllarda yapılan müracaatlara bakanlık müsaade vermemiş. Ne hikmetse 25 Mart’ta müracaat yapılıyor, 5 gün sonra süreç başlıyor. Daha evvel de halkın reaksiyonu kelam konusu oldu” dedi. Balık çiftliklerinin denizlerdeki ekolojik hayatı yok ettiğini vurgulayan Bircan, “Bu herkesin bildiği bir gerçeklik ve yıllardır tartışılıyor. Balık çiftlikleri denizin ekolojik ömrünü öldürüyor. Çandarlı Körfezi paklık açısından dünyanın sayılı körfezleri ortasındadır. Tıpkı vakitte bu alanın tamamı turizm bölgesidir. Bu süreçler neden bilhassa turizm bölgelerinde yapılıyor anlayabilmek mümkün değil” diye konuştu.
‘ÇEVRE BAKANLIĞI’NI MİSYONA ÇAĞIRIYORUZ’
Son olarak firma yetkililerine ve bakanlığa davette bulunan Bircan, “Çandarlı-Denizköy havzasında çok fazla iş alanı olmadığı için de çalışan genç nüfus balık çiftliklerini bir iş alanı olarak görüp serzenişte bulunabiliyor. Fakat şu anda balık çiftliklerinin her ikisinin de bulunduğu yer turizm alanları içerisinde. Denizi ve doğayı mahvediyor. Umarız firma yetkilileri halkın sesini dinlerler ve bu projeden vazgeçerler. Etraf Bakanlığı’nı da misyona çağırıyoruz. Etraf Bakanlığı’nın etrafa hassas olmasını istiyoruz” diye konuştu.
Doğu Işık ‘DENİZ EKOSİSTEMİNİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK BU PROJEDE ISRARCI OLUNMAMALI’
Projeye ait değerlendirmeden bulunan Ege Kültür ve Etraf Platformu (EGEÇEP) Eş Sözcüsü Doğu Işık, Dikili’de yıllar sonra balık çiftliği konusunun yine gündeme geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Geçtiğimiz yıllarda da gündeme gelmişti lakin yurttaşlar halkın iştiraki toplantısını yaptırmayarak bir direniş sergilemişlerdi. Balık çiftliğinin adresi Dikili’nin kıyıda bulunan Denizköy Mahallesi. İlerleyen günlerde hususla ilgili olarak halkın iştiraki toplantısı yapılacağını öğrendik. Mahallelilerin orada balık çiftliği kurulmasını istemediğini biliyoruz. Yurttaşların yansısını çeken, deniz ekosistemini olumsuz tarafta etkileyecek olan bu projede ısrarcı olunmaması gerektiğini düşünüyoruz.”
