Kanun Kararında Kararname (KHK) ile ihraç edilen Eğitim-Sen üyesi Ceren Bilen’in, OHAL Komitesi’nde beklediği başvurusu karara bağlandı. Komite, bugüne kadar görülmemiş bir ‘ret’ münasebeti açıkladı. Bilen, kendisine bildirim edilen gerekçeyi gördüğünde büyük şaşkınlık yaşadı. Zira komite bir belge numarası paylaşıp Bilen için, “Bu evrak kapsamında ismi geçiyor” dedi. Lakin kelam konusu belgede Bilen’in ismi yer almıyor.
KOMİSYONA NAZARAN YARGILANIP BERAAT ETMİŞ
15 yıllık öğretmenlik hayatı boyunca Gaziantep, Hakkari, Mardin üzere vilayetlerde çalışan sınıf öğretmeni Ceren Bilen, 29 Ekim 2016’da yayımlanan KHK ile mesleğinden ihraç edildi. Bilen, misyona dönmek için OHAL Komitesi’ne başvurdu. Komitede bekleyen belge yıllar sonra karara bağlandı. Kurul, ‘ret’ kararında, “Temin edilen bilgilerde müracaatçı hakkında silahlı terör örgütüne üye olma kabahatinden Mardin Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2016/5914 numaralı soruşturma belgesi kapsamında kovuşturma olmadığına dair karar verildiği” sözleri yer aldı.
Bilen, ‘ret’ kararını görünce araştırma yapmaya başladı. Kelam konusu komitenin işaret ettiği numaradan belgeye ulaşan Bilen, bu belge kapsamında hiç yargılanmadığını ve bu evrakta isminin geçmediğini gördü. Ayrıyeten bu evrakın varlığıyla ilgili Bilen’e, daha evvel rastgele bir bilgi verilmediği de ortaya çıktı.
BİR ÖTEKİ ‘RET’ MÜNASEBETİNDE İSMİ VERİLMEYEN KURUM
OHAL Kurulu, Bilen’in vazifeye iade edilmemesiyle ilgili açıkladığı öbür bir münasebet de ismi açıklanmayan kurum oldu. Komitenin cevabında bu bahisle ilgili de, “Komisyonumuza intikal ettirilen işçi bilgi evrakında müracaatçı hakkında PKK/KCK terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu istikametinde kurum kanaatinin bulunduğu tespitine yer verildiği tespit edilmiştir” tabiri yer aldı.
Bilen, bu kurum için, “Hangi kurum benim hakkımda bu türlü bir kanaate varıp bunu komiteye bildiriyor? Bunu bilmek hakkım” dedi.
‘HEP BİRLİKTE ÖĞRENDİK’
OHAL Kurulu’nun ‘ret’ kararına reaksiyon gösteren Bilen, şunları söyledi: “29 Ekim 2016’da hiçbir münasebet gösterilmeden gece yarısı Resmi Gazete’de yayımlanan bir kararnameyle binlerce şahısla birlikte işsiz kaldığımı öğrendim. İlerleyen saatler, günler ve yıllarda yalnızca işsiz kalmadığımızı, bir daha hiçbir kurumda çalışamayacağımızı, birçok haktan yoksun bırakıldığımızı, pasaportlarımızın iptal edildiğini, kredi çekemeyeceğimizi, kredi kartı alamayacağımızı, mesken otomobil alamayacağımızı, yeni bir üniversite okusak dahi çalışamayacağımızı, sıhhat hizmetlerinden yararlanamayacağımızı, kendimize ilişkin bir bakkal bile acamayacağımızı ,saçma sapan bir sürü nedenden gözaltına alınacağımızı, tutuklanacağımızı, uğradığımız bu haksızlıkla uğraş etmeye çalışırken hastalanacağımızı, kimilerimizin vücudunun bütün bunlara dayanamayıp ortamızdan ayrılacağını ve daha aklıma gelmeyen birbir çeşit maniyle karşılaşacağımızı da öğrenecektik. Hakikaten daima birlikte öğrendik lakin yalnızca biz KHK’lılar değil bizimle birlikte ailelerimiz, çocuklarımız yakınlarımız da öğrendi. Her pürüze onlar da takıldı bizimle birlikte. Benim üzere şanslı olanlar her düştüğünde dostlarının, yoldaşlarının, sevdiklerinin yardımıyla ve gayret kültürünün inancıyla her seferinde yeninden kalktık ayağa eskisinden daha güçlü ve inançlı bir biçimde.”
‘KOMİSYONUN KARARINI TAM 5.5 YIL BEKLEDİM’
5.5 OHAL Kurulu’ndan karar beklediğini anlatan Bilen konuşmasına şöyle devam etti: “Böyle bu türlü beklemeyi öğrettiler bize. ‘Ağaç kökü yesinler’ diyerek açlıkla terbiye etmeye çalışanlar vaktin acımasız rolünü de es geçmedi olağan. Ben tam 5.5 yıl bekledim OHAL Komitesi’nin hakkımda ileri süreceği gerekçeyi ve geldi… İşe dönmek için yaptığım başvuruyu; 2016 yılında açılmış, bir küme insanın örgüt üyeliğinden yargılandığı, adımın sanımın dahi geçmediği, ne sanığı ne şahidi, komşusu bile olmadığım bir belgeden yargılanıp takipsizlik almışım üzere palavra bir münasebetle hakkımda kim olduklarını bilmediğim birtakım bireylerin örgütsel temaslarım olduğu tarafındaki ” kanaatini ” de ekleyerek reddetti. Güler misin ağlar mısın? Daha komiğini anlatayım: Kurul, bir erkek arkadaşımın başvurusunu erkeklerin üye olamayacağı bir bayan derneğine üyeymiş üzere gösterip reddetti. Eminim bunların üzerine çok daha abuk sabuk münasebetler sıralayabilecek onlarca karar vardır. Bizim hali ahvalimiz budur. Adalet mi? Şimdilik bir fıkra tadında memleketimizde birbirimize anlatıp gülüyoruz. O adalet herkese bir gün lazım olacak.”
